Haber Bomba-Haber Arama...

Sağlık etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Sağlık etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Eğitim hastanelerinde hekimlere akademik unvan verilecek..!

HABER BOMBA
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Şimdi Bezmialem Valide Sultan'da kesinlikle hastadan para alınmaması gerekir. Çünkü bu şimdi Bezmialem Valide Sultan'ın hakikaten bir vakıf olarak tavsiyesi" dedi.
Erdoğan, Bezmialem Vakıf Üniversitesinin akademik yıl açılış töreninde yaptığı konuşmada, 12 yıl önce göreve geldiklerinde Türkiye genelinde 76 üniversite olduğunu belirterek, şu anda üniversite olmayan il kalmadığını söyledi. Bunun eleştiri konusu da olduğunu dile getiren Erdoğan, şunları kaydetti: "'Akademisyeniniz var mı?' dediler. 'Açıyorsunuz bu okulları ama hoca yok' dediler. Dedik ki; 'O da olacak.' Saygıdeğer hocalarımız bunun hesabını bize sormayacaklar. Bunun hesabını, kusura bakmasın, kendilerine soracaklar. Çünkü onlar yetiştirecek ve onları biz de bu okullarımızda istihdam edeceğiz. Dayanışma içerisinde bunu halledeceğiz. Ama biz şimdiden, süratle zemini, fiziki imkanları hazırlıyoruz. Ama üniversitelerimiz bir yarışın içerisinde olmalı. Bu kardeşinizin en önemli derdi şuydu. Tıpta bizim açığımız var mı? Var. Özellikle hoca açığımız var mı? Var. O zaman gelin Türkiye'de olmayan bir şeyi yapalım. Nedir? Sağlık bilimleri üniversitelerini kuralım. Bizden önce böyle bir şey var mıydı? Yoktu. İşte hamd olsun sağlık bilimleri üniversitesinin adımlarını attık."
Erdoğan, bu yönde ilk adımın Bezmialem Vakıf Üniversitesinde atıldığını belirterek, şunları kaydetti:
"Dedik ki Bezmialem Üniversitesi bizim ilk sağlık bilimleri alanındaki üniversitemiz olsun. Bu üniversiteyi attıktan sonra şimdi yeni yeni neler başladı? Sağlık bilimleri üniversiteleri kurulmaya başlandı. Özel olarak başlandı, aynı şekilde bunu devlette de yaygınlaştırmaya başladık. Niye? Hakikaten tıpta çok açığımız var. Doktor açığımız çok çok fazla. Bu noktada kariyer yapma noktasında da öyle bir zihniyet var ki ön tıkıyor. Bir gün rektörlerimizle yaptığımız toplantıda dedim ki; 'Şöyle bir adım atalım. Devlet hastanelerinde doktorlar var, uzman doktorlar var, vesaire vesaire...' Dedim ki; 'Sayın hocalarım, yani biz bu doktorlarımıza, bunlar uzman doktorlar ayrı zamanda bunlara doçentlik, profesörlük bu imkanı veremez miyiz?' Dediler ki; 'Veririz'. Şu anda zaten pratik olarak bunlar devlet hastanelerinde bunu yapıyorlar. Önünü açalım, bizim doktorlarımız doçent, profesör olma imkanını yakalasın. Bu, onların bu alandaki rekabeti daha da güçlendireceğinin, çok daha fazla öğrenciler yetiştireceğinin işareti olacaktır." Eğitim araştırma hastanelerinden bu sürecin başlamış olduğunu ifade eden Erdoğan, "Neyle? Önce afiliye sistemiyle bu başlamış oldu. Şimdi bu gelişecek" dedi.
Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Bu böylece artacak, artması lazım. Zira zaten doktora, doktor için gerçekleşmiş bir vakadır. Öyleyse bunun önünün açık olması lazım. Bu tıpta önemli bir adım, bunu başarmamız gerekir. Ve Anadolu'nun, Trakya'nın her bir şehrine inşallah kazandırılmış üniversitelerle tıpta yaygın bir şekilde kariyer yapma imkanı da böylece doğacaktır. Şu anda içinde bulunduğumuz bu kurum gibi kısa sürede çok büyük başarı gösteren inşallah büyük sıçrama kaydeden üniversitelerimiz var. Eğitimle birlikte öncelik verdiğimiz bir diğer alan olan sağlıkta bu adımı atmak durumundayız, bunu gerçekleştirmek durumundayız."
- Bezmialem Valide Sultan'ın rüyası;
Erdoğan, sağlıkta çok büyük bir dönüşümü gerçekleştirdiklerine işaret ederek, şöyle devam etti:
"Bakın az önce söylendi ama biraz onun şöyle detayına da gireyim. Bezmialem Valide Sultan'a ilişkin güzel bir hadise anlatılır. Valide Sultan rüyasında kıyamete kadar kendisine 200 kişinin dua ettiğini görür. Rüyayı yorumlatır. Kendisine bir hastane kurması tavsiye edilir. Hemen 200 yataklı olarak vakıf gureba hastanesini kurdurur. Şimdi geliyorum Ahmet beyin az önce ifade ettiğine ve dikkatinizi çekiyorum şöyle bir talimat verilir, 'bir tek soğan bir altına dahi satılsa hastanın iaşesinden kesilmeyecek tedavi devam edecek'. Şimdi Bezmialem Valide Sultan'da kesinlikle hastadan para alınmaması gerekir. Çünkü bu şimdi Bezmialem Valide Sultan'ın hakikaten bir vakıf olarak tavsiyesi. Onun için Adnan bey size de burada önemli bir görev düşüyor. Vakıflar Genel Müdürlüğü olarak burayı herhangi bir mali noktada para almamak için bu vakıfnameye uygun hareket etmemiz gerekiyor. 171 yıl önce görülen bir rüyanın bugün ulaştığı seviyeyi işte en yakından sizler görüyorsunuz, sizler yaşıyorsunuz. Öyleyse bunu halletmemiz gerekir. Bu millet bunu halleder mi? Halleder. Bu devlet bunu halleder mi? Halleder." Vakıf anlayışından öte milletin bunu rahatlıkla halledeceğini dile getiren Erdoğan, şunları kaydetti:
"Biz bu alandaki adımlarımızı atmaya devam edelim. Bizler de milletimiz de işte böyle sağlık sisteminin hayalini yıllarca kurduk. Bir tek soğan bir altına dahi satılsa hastanın iaşesinden kesilmeyecek, tedavi devam edecek. Bu anlayışın yıllarca özlemini çektik. Şimdi bu üniversitede eğitim gören genç kardeşlerimiz ağırlıkla 18-23 yaş arasındalar. 12 yıl önce 6-11 yaşındaydılar ve muhtemelen sağlık sisteminin nasıl olduğunu hatırlamıyorlar. Ancak buradaki hocalarımız, doktorlarımız, üniversite mensuplarımız o günleri hatırlarlar. Hastaneye en başta ulaşmak çileydi. Bu binalar yok o zaman, arkadaki o tarihi bina var. Bir de orada yabancı isimli bir amfi vardı. Frank amfisiydi, o amfiyi iyi hatırlarım. Oradan girerdik, Allah rahmet etsin Mazhar hocanın olduğu zamanlar filan tedavi olmaya gelirdik, bizler o zaman lise öğrencisiyiz. İmam Hatipten atlar, buraya tedaviye gelirdik. O zamanki hal, şimdiki hal, hamd olsun nereden nerelere geldik." Eskiden hastaneye ulaşılması durumunda sıranın gelip tedavi olunmasının bir ayrı çile olduğunu ifade eden Erdoğan, sözlerini şöyle devam ettirdi: "Tedavi masrafları ayrı bir çileydi. Hastayı daha da hasta eden hastanelere sıhhatli gelip hasta dönülen, şifa bulsa bile hastanede geneli konuşuyorum şimdi rehine kalan vatandaşlarımız vardı. Hatırlayın o günleri, ilaç bulabilmek bulunsa bile alabilmek başka bir çileydi. Bir gün geldim çok enteresan doktor bana 5 tane ilaç verdi. O zaman ilacı hastaneden alıyoruz. Uzattım reçeteyi '2 ilaç var' dediler. 3 tanesi yok. Ne yapacağım, 'artık onu da eczaneden alacaksınız' dediler. Ben mazlum mazlum döndüm. Tabii mecburen gidip alamadığımızı eczanelerden almak durumunda kaldık. İşte bunlar bizim hafıza kayıtlarımızda. Ne zaman ki sorumluluk mevkisine geldik 'önce bunu kaldıracağız' dedik. Hamd olsun onları kaldırdık ve tüm eczanelerden vatandaşımızın ilaç almasını sağlayacak sistemi kurduk, oturttuk. Artık bizim vatandaşımız şimdi gidip de 'şu ilacı aldım, bunu alamadım' demiyor. Bütün ilaçlarını rahatlıkla gidip eczanelerden temin edebiliyor."

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Eğitim hastanelerinde hekimlere akademik unvan verilecek..!

HABER BOMBA
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Şimdi Bezmialem Valide Sultan'da kesinlikle hastadan para alınmaması gerekir. Çünkü bu şimdi Bezmialem Valide Sultan'ın hakikaten bir vakıf olarak tavsiyesi" dedi.
Erdoğan, Bezmialem Vakıf Üniversitesinin akademik yıl açılış töreninde yaptığı konuşmada, 12 yıl önce göreve geldiklerinde Türkiye genelinde 76 üniversite olduğunu belirterek, şu anda üniversite olmayan il kalmadığını söyledi. Bunun eleştiri konusu da olduğunu dile getiren Erdoğan, şunları kaydetti: "'Akademisyeniniz var mı?' dediler. 'Açıyorsunuz bu okulları ama hoca yok' dediler. Dedik ki; 'O da olacak.' Saygıdeğer hocalarımız bunun hesabını bize sormayacaklar. Bunun hesabını, kusura bakmasın, kendilerine soracaklar. Çünkü onlar yetiştirecek ve onları biz de bu okullarımızda istihdam edeceğiz. Dayanışma içerisinde bunu halledeceğiz. Ama biz şimdiden, süratle zemini, fiziki imkanları hazırlıyoruz. Ama üniversitelerimiz bir yarışın içerisinde olmalı. Bu kardeşinizin en önemli derdi şuydu. Tıpta bizim açığımız var mı? Var. Özellikle hoca açığımız var mı? Var. O zaman gelin Türkiye'de olmayan bir şeyi yapalım. Nedir? Sağlık bilimleri üniversitelerini kuralım. Bizden önce böyle bir şey var mıydı? Yoktu. İşte hamd olsun sağlık bilimleri üniversitesinin adımlarını attık."
Erdoğan, bu yönde ilk adımın Bezmialem Vakıf Üniversitesinde atıldığını belirterek, şunları kaydetti:
"Dedik ki Bezmialem Üniversitesi bizim ilk sağlık bilimleri alanındaki üniversitemiz olsun. Bu üniversiteyi attıktan sonra şimdi yeni yeni neler başladı? Sağlık bilimleri üniversiteleri kurulmaya başlandı. Özel olarak başlandı, aynı şekilde bunu devlette de yaygınlaştırmaya başladık. Niye? Hakikaten tıpta çok açığımız var. Doktor açığımız çok çok fazla. Bu noktada kariyer yapma noktasında da öyle bir zihniyet var ki ön tıkıyor. Bir gün rektörlerimizle yaptığımız toplantıda dedim ki; 'Şöyle bir adım atalım. Devlet hastanelerinde doktorlar var, uzman doktorlar var, vesaire vesaire...' Dedim ki; 'Sayın hocalarım, yani biz bu doktorlarımıza, bunlar uzman doktorlar ayrı zamanda bunlara doçentlik, profesörlük bu imkanı veremez miyiz?' Dediler ki; 'Veririz'. Şu anda zaten pratik olarak bunlar devlet hastanelerinde bunu yapıyorlar. Önünü açalım, bizim doktorlarımız doçent, profesör olma imkanını yakalasın. Bu, onların bu alandaki rekabeti daha da güçlendireceğinin, çok daha fazla öğrenciler yetiştireceğinin işareti olacaktır." Eğitim araştırma hastanelerinden bu sürecin başlamış olduğunu ifade eden Erdoğan, "Neyle? Önce afiliye sistemiyle bu başlamış oldu. Şimdi bu gelişecek" dedi.
Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Bu böylece artacak, artması lazım. Zira zaten doktora, doktor için gerçekleşmiş bir vakadır. Öyleyse bunun önünün açık olması lazım. Bu tıpta önemli bir adım, bunu başarmamız gerekir. Ve Anadolu'nun, Trakya'nın her bir şehrine inşallah kazandırılmış üniversitelerle tıpta yaygın bir şekilde kariyer yapma imkanı da böylece doğacaktır. Şu anda içinde bulunduğumuz bu kurum gibi kısa sürede çok büyük başarı gösteren inşallah büyük sıçrama kaydeden üniversitelerimiz var. Eğitimle birlikte öncelik verdiğimiz bir diğer alan olan sağlıkta bu adımı atmak durumundayız, bunu gerçekleştirmek durumundayız."
- Bezmialem Valide Sultan'ın rüyası;
Erdoğan, sağlıkta çok büyük bir dönüşümü gerçekleştirdiklerine işaret ederek, şöyle devam etti:
"Bakın az önce söylendi ama biraz onun şöyle detayına da gireyim. Bezmialem Valide Sultan'a ilişkin güzel bir hadise anlatılır. Valide Sultan rüyasında kıyamete kadar kendisine 200 kişinin dua ettiğini görür. Rüyayı yorumlatır. Kendisine bir hastane kurması tavsiye edilir. Hemen 200 yataklı olarak vakıf gureba hastanesini kurdurur. Şimdi geliyorum Ahmet beyin az önce ifade ettiğine ve dikkatinizi çekiyorum şöyle bir talimat verilir, 'bir tek soğan bir altına dahi satılsa hastanın iaşesinden kesilmeyecek tedavi devam edecek'. Şimdi Bezmialem Valide Sultan'da kesinlikle hastadan para alınmaması gerekir. Çünkü bu şimdi Bezmialem Valide Sultan'ın hakikaten bir vakıf olarak tavsiyesi. Onun için Adnan bey size de burada önemli bir görev düşüyor. Vakıflar Genel Müdürlüğü olarak burayı herhangi bir mali noktada para almamak için bu vakıfnameye uygun hareket etmemiz gerekiyor. 171 yıl önce görülen bir rüyanın bugün ulaştığı seviyeyi işte en yakından sizler görüyorsunuz, sizler yaşıyorsunuz. Öyleyse bunu halletmemiz gerekir. Bu millet bunu halleder mi? Halleder. Bu devlet bunu halleder mi? Halleder." Vakıf anlayışından öte milletin bunu rahatlıkla halledeceğini dile getiren Erdoğan, şunları kaydetti:
"Biz bu alandaki adımlarımızı atmaya devam edelim. Bizler de milletimiz de işte böyle sağlık sisteminin hayalini yıllarca kurduk. Bir tek soğan bir altına dahi satılsa hastanın iaşesinden kesilmeyecek, tedavi devam edecek. Bu anlayışın yıllarca özlemini çektik. Şimdi bu üniversitede eğitim gören genç kardeşlerimiz ağırlıkla 18-23 yaş arasındalar. 12 yıl önce 6-11 yaşındaydılar ve muhtemelen sağlık sisteminin nasıl olduğunu hatırlamıyorlar. Ancak buradaki hocalarımız, doktorlarımız, üniversite mensuplarımız o günleri hatırlarlar. Hastaneye en başta ulaşmak çileydi. Bu binalar yok o zaman, arkadaki o tarihi bina var. Bir de orada yabancı isimli bir amfi vardı. Frank amfisiydi, o amfiyi iyi hatırlarım. Oradan girerdik, Allah rahmet etsin Mazhar hocanın olduğu zamanlar filan tedavi olmaya gelirdik, bizler o zaman lise öğrencisiyiz. İmam Hatipten atlar, buraya tedaviye gelirdik. O zamanki hal, şimdiki hal, hamd olsun nereden nerelere geldik." Eskiden hastaneye ulaşılması durumunda sıranın gelip tedavi olunmasının bir ayrı çile olduğunu ifade eden Erdoğan, sözlerini şöyle devam ettirdi: "Tedavi masrafları ayrı bir çileydi. Hastayı daha da hasta eden hastanelere sıhhatli gelip hasta dönülen, şifa bulsa bile hastanede geneli konuşuyorum şimdi rehine kalan vatandaşlarımız vardı. Hatırlayın o günleri, ilaç bulabilmek bulunsa bile alabilmek başka bir çileydi. Bir gün geldim çok enteresan doktor bana 5 tane ilaç verdi. O zaman ilacı hastaneden alıyoruz. Uzattım reçeteyi '2 ilaç var' dediler. 3 tanesi yok. Ne yapacağım, 'artık onu da eczaneden alacaksınız' dediler. Ben mazlum mazlum döndüm. Tabii mecburen gidip alamadığımızı eczanelerden almak durumunda kaldık. İşte bunlar bizim hafıza kayıtlarımızda. Ne zaman ki sorumluluk mevkisine geldik 'önce bunu kaldıracağız' dedik. Hamd olsun onları kaldırdık ve tüm eczanelerden vatandaşımızın ilaç almasını sağlayacak sistemi kurduk, oturttuk. Artık bizim vatandaşımız şimdi gidip de 'şu ilacı aldım, bunu alamadım' demiyor. Bütün ilaçlarını rahatlıkla gidip eczanelerden temin edebiliyor."

Bilinçsiz ilaç tüketimi karaciğeri vuruyor..!

HABER BOMBA
Bilinçsiz ilaç tüketimi, protein tozlarının kullanımı ve yanlış beslenme. Bunlar karaciğer yetmezliğine yol açan sebeplerden bir kaçı...
Ülkemizde yaklaşık 8-10 bin kişi karaciğer yetmezliği ile mücadele ediyor ve bu hastaların büyük bir çoğunluğu gerekli tedaviler uygulanmadığı için hayatını kaybediyor. Son evredeki karaciğer yetmezliğinde ise tek çözüm karaciğer nakli olarak tanımlanıyor. Memorial Ataşehir Hastanesi Organ Nakli Merkezi Başkanı Prof. Dr. K. Yalçın Polat, “3-9 Kasım Organ ve Doku Bağışı Haftası” öncesinde karaciğer yetmezliği ve alınması gereken önlemler hakkında bilgi verdi.
Sağlık Bakanlığı’nın 2014 verilerine göre; 21.767 böbrek, 2.132 karaciğer, 537 kalp, 250 pankreas, 38 akciğer, 4 kalp kapağı, 1 ince bağırsak hastası kadavradan nakil olmak için beklemektedir. Ancak bu listeye kayıtlı olmayan binlerce hasta olduğu tahmin edilmektedir. Ülkemizde kadavradan nakillere göre canlıdan canlıya gerçekleştirilen nakil operasyonları daha sık yapılmaktadır. Organ bağışının az olması bunun en önemli sebebidir. 2002-2014 yılı istatistiki bilgilerine bakıldığında Türkiye’de bugüne kadar toplam 31.783 organ nakli yapılmış ve bu nakillerin 8.666 kadavradan, 23.117’si canlıdan canlıya gerçekleştirilmiştir.
Vücut ağırlığının yaklaşık %2’sini oluşturan karaciğer; metabolizmanın beyni, aynı zamanda vücudun fabrikasıdır. Karaciğer 500’ün üzerinde biyokimyasal işlem yapmaktadır. Vücutta birçok önemli görevi yerine getiren karaciğerin sağlığını korumak organizmanın hayatiyetini devam ettirmesi için oldukça önemlidir.
Akut karaciğer yetmezliği, daha önce karaciğer rahatsızlığı olmadığı bilinen bir kişide aniden (6-8 hafta içinde) gelişen bir klinik tablodur. Bu süreç çok tehlikelidir ve ölüme yol açabilir. Bir takım ilaçları bilinçsizce kullanmak, toksik maddeler, mantar zehirlenmeleri, nedeni bilinmeyen bazı durumlar, spor ve diyet için kullanılan protein ekstreleri (protein, tozları, ilaçlar) kişinin akut karaciğer yetmezliğine girmesine sebep olabilir. Özellikle yabani mantar tüketimine dikkat edilmelidir. Çünkü bu mantarlardan bir tane bile tüketmek karaciğer rahatsızlığına neden olabilir.
Kronik karaciğer yetmezliğinin gelişiminde ise; Hepatit A, B, C ve aşırı alkol tüketimi gibi nedenler rol oynamaktadır. Hepatit A ve B’ye karşı aşılanma olmasına rağmen ülkemizde karaciğer yetmezliği en çok Hepatit B’ye bağlı olarak gelişmektedir. Kişilerin aşılanmaması ve hijyenik şartların sağlanmaması bunda büyük etkendir. Batılı toplumlarda karaciğer yetmezliği en çok alkole bağlı olarak gelişmektedir. Bu rahatsızlığın bir diğer sebebi de karaciğer yağlanmasıdır. Karaciğer, alkol tüketimine ve yanlış beslenmeye bağlı olarak yağlanabilmektedir. Yanlış beslenme gibi birtakım sebepler yüzünden oluşan karaciğerin yağlanmalarının bir kısmı çok hızlı bir şekilde ilerleyip, akut karaciğer yetmezliğine de dönüşebilmektedir.
Kronik karaciğer hastaları tedavi edilmediği takdirde “siroz” olarak adlandırılan son dönem karaciğer yetmezliğine girmektedirler. Karaciğer artık çalışmadığı için diğer organlar da etkilenir ve çalışamaz hale gelir. Karaciğer tümörü görülme riski de 10 kat daha artar. Dolayısıyla karaciğer rahatsızlığı olan kişiler kanser açısından risk grubunda ilk sıralarda yer alırlar. Karaciğer yetmezliğinde “dekompanse” denilen sürece giren hastaların yaklaşık yüzde 65-70’i 2 yıl içinde hayatını kaybetmektedir. Bu süreçte yemek borusu etrafında oluşan varislerden dolayı kanamalar görülür. Tekrarlayan bu kanamalar nakil için son evrede olunduğunu göstermektedir.
Karaciğer sağlığınız için bunlara dikkat edin;
· Hepatit A ve B aşılarınızı yaptırın.
· Hijyenik şartlarınızı sağlayın.
· Bilinçsiz ilaç tüketiminden kaçının.
· Mantar tüketimine dikkat edin.
· Spor ve zayıflama için protein ekstresi ve ilaç kullanmayın.
· Alkol tüketmeyin ya da sınırlandırın.
· Fazla kiloluysanız diyetinizi uzman kontrolünde uygulayın.
· Kendi yaşam koçunuz olun. Sağlıklı beslenin ve düzenli spor yapın.
· En az bir kere sosyal ortamlarınızda organ bağışını konuşun.

Bilinçsiz ilaç tüketimi karaciğeri vuruyor..!

HABER BOMBA
Bilinçsiz ilaç tüketimi, protein tozlarının kullanımı ve yanlış beslenme. Bunlar karaciğer yetmezliğine yol açan sebeplerden bir kaçı...
Ülkemizde yaklaşık 8-10 bin kişi karaciğer yetmezliği ile mücadele ediyor ve bu hastaların büyük bir çoğunluğu gerekli tedaviler uygulanmadığı için hayatını kaybediyor. Son evredeki karaciğer yetmezliğinde ise tek çözüm karaciğer nakli olarak tanımlanıyor. Memorial Ataşehir Hastanesi Organ Nakli Merkezi Başkanı Prof. Dr. K. Yalçın Polat, “3-9 Kasım Organ ve Doku Bağışı Haftası” öncesinde karaciğer yetmezliği ve alınması gereken önlemler hakkında bilgi verdi.
Sağlık Bakanlığı’nın 2014 verilerine göre; 21.767 böbrek, 2.132 karaciğer, 537 kalp, 250 pankreas, 38 akciğer, 4 kalp kapağı, 1 ince bağırsak hastası kadavradan nakil olmak için beklemektedir. Ancak bu listeye kayıtlı olmayan binlerce hasta olduğu tahmin edilmektedir. Ülkemizde kadavradan nakillere göre canlıdan canlıya gerçekleştirilen nakil operasyonları daha sık yapılmaktadır. Organ bağışının az olması bunun en önemli sebebidir. 2002-2014 yılı istatistiki bilgilerine bakıldığında Türkiye’de bugüne kadar toplam 31.783 organ nakli yapılmış ve bu nakillerin 8.666 kadavradan, 23.117’si canlıdan canlıya gerçekleştirilmiştir.
Vücut ağırlığının yaklaşık %2’sini oluşturan karaciğer; metabolizmanın beyni, aynı zamanda vücudun fabrikasıdır. Karaciğer 500’ün üzerinde biyokimyasal işlem yapmaktadır. Vücutta birçok önemli görevi yerine getiren karaciğerin sağlığını korumak organizmanın hayatiyetini devam ettirmesi için oldukça önemlidir.
Akut karaciğer yetmezliği, daha önce karaciğer rahatsızlığı olmadığı bilinen bir kişide aniden (6-8 hafta içinde) gelişen bir klinik tablodur. Bu süreç çok tehlikelidir ve ölüme yol açabilir. Bir takım ilaçları bilinçsizce kullanmak, toksik maddeler, mantar zehirlenmeleri, nedeni bilinmeyen bazı durumlar, spor ve diyet için kullanılan protein ekstreleri (protein, tozları, ilaçlar) kişinin akut karaciğer yetmezliğine girmesine sebep olabilir. Özellikle yabani mantar tüketimine dikkat edilmelidir. Çünkü bu mantarlardan bir tane bile tüketmek karaciğer rahatsızlığına neden olabilir.
Kronik karaciğer yetmezliğinin gelişiminde ise; Hepatit A, B, C ve aşırı alkol tüketimi gibi nedenler rol oynamaktadır. Hepatit A ve B’ye karşı aşılanma olmasına rağmen ülkemizde karaciğer yetmezliği en çok Hepatit B’ye bağlı olarak gelişmektedir. Kişilerin aşılanmaması ve hijyenik şartların sağlanmaması bunda büyük etkendir. Batılı toplumlarda karaciğer yetmezliği en çok alkole bağlı olarak gelişmektedir. Bu rahatsızlığın bir diğer sebebi de karaciğer yağlanmasıdır. Karaciğer, alkol tüketimine ve yanlış beslenmeye bağlı olarak yağlanabilmektedir. Yanlış beslenme gibi birtakım sebepler yüzünden oluşan karaciğerin yağlanmalarının bir kısmı çok hızlı bir şekilde ilerleyip, akut karaciğer yetmezliğine de dönüşebilmektedir.
Kronik karaciğer hastaları tedavi edilmediği takdirde “siroz” olarak adlandırılan son dönem karaciğer yetmezliğine girmektedirler. Karaciğer artık çalışmadığı için diğer organlar da etkilenir ve çalışamaz hale gelir. Karaciğer tümörü görülme riski de 10 kat daha artar. Dolayısıyla karaciğer rahatsızlığı olan kişiler kanser açısından risk grubunda ilk sıralarda yer alırlar. Karaciğer yetmezliğinde “dekompanse” denilen sürece giren hastaların yaklaşık yüzde 65-70’i 2 yıl içinde hayatını kaybetmektedir. Bu süreçte yemek borusu etrafında oluşan varislerden dolayı kanamalar görülür. Tekrarlayan bu kanamalar nakil için son evrede olunduğunu göstermektedir.
Karaciğer sağlığınız için bunlara dikkat edin;
· Hepatit A ve B aşılarınızı yaptırın.
· Hijyenik şartlarınızı sağlayın.
· Bilinçsiz ilaç tüketiminden kaçının.
· Mantar tüketimine dikkat edin.
· Spor ve zayıflama için protein ekstresi ve ilaç kullanmayın.
· Alkol tüketmeyin ya da sınırlandırın.
· Fazla kiloluysanız diyetinizi uzman kontrolünde uygulayın.
· Kendi yaşam koçunuz olun. Sağlıklı beslenin ve düzenli spor yapın.
· En az bir kere sosyal ortamlarınızda organ bağışını konuşun.

Sığır dili bitkisinin faydaları saymakla bitmiyor..!

HABER BOMBA
Bitki Araştırmacısı Dr. Muammer Yıldız, ilik ve romatizmal iltihapların tedavisinde kullanılan sığır dili bitkisini inceledi.
Fitoterapist Dr. Muammer Yıldız Artvin’in Macahel Vadisi’nde sığırdili bitkisinin izini sürdü. Rutubetli kayalıklarda yetişen ve halk arasında sığırdili olarak bilinen değerli bu bitki ile ilgiliAvrupa’da ve Amerika’da bilimsel çalışmalar yapılmış. Avrupa monograflarında çokça yer almıştır.
Kayalık arazilerde bitkiyi inceleyen Dr. Yıldız, “Bu değerli bitki ilik iltihapları ve romatizmaliltihapların tedavisinde kullanılıyor. Ayrıca ağız yaraları içinde faydalı olduğu yapılan birkaç bilimsel çalışma ile tespit edilmiştir.” ifadelerini kullandı.
Sığırdili bitkisinin Türkiye’de halk arasında pek bir kullanım alanının olmadığını söyleyen Hekimzade Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Muammer Yıldız, “Özellikle Anadolu’da yazılmış el yazması eserlerde bu bitkiye dair not yok. Lakin Avrupa’da eski el yazması eserlerde ve günümüzde bu sığırdili bitkisinin şifalı olduğu hususunda iltihaplı hastalıkların tedavisinde kullanıldığı tespit edilmiştir” dedi.
Geleneksel Tıpta Sığırdili Bitkisinin Bilinen Diğer Faydaları;
*Ferahlatıcıdır,
*Kalbe kuvvet verir,
*Kusmayı önler,
*Öksürüğe iyi gelir,
*Balgam söktürücü,
*Kan dindirici yaraları iyileştirici tesirdedir.
*Böbrek iltihapları kurutur.

Sığır dili bitkisinin faydaları saymakla bitmiyor..!

HABER BOMBA
Bitki Araştırmacısı Dr. Muammer Yıldız, ilik ve romatizmal iltihapların tedavisinde kullanılan sığır dili bitkisini inceledi.
Fitoterapist Dr. Muammer Yıldız Artvin’in Macahel Vadisi’nde sığırdili bitkisinin izini sürdü. Rutubetli kayalıklarda yetişen ve halk arasında sığırdili olarak bilinen değerli bu bitki ile ilgiliAvrupa’da ve Amerika’da bilimsel çalışmalar yapılmış. Avrupa monograflarında çokça yer almıştır.
Kayalık arazilerde bitkiyi inceleyen Dr. Yıldız, “Bu değerli bitki ilik iltihapları ve romatizmaliltihapların tedavisinde kullanılıyor. Ayrıca ağız yaraları içinde faydalı olduğu yapılan birkaç bilimsel çalışma ile tespit edilmiştir.” ifadelerini kullandı.
Sığırdili bitkisinin Türkiye’de halk arasında pek bir kullanım alanının olmadığını söyleyen Hekimzade Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Muammer Yıldız, “Özellikle Anadolu’da yazılmış el yazması eserlerde bu bitkiye dair not yok. Lakin Avrupa’da eski el yazması eserlerde ve günümüzde bu sığırdili bitkisinin şifalı olduğu hususunda iltihaplı hastalıkların tedavisinde kullanıldığı tespit edilmiştir” dedi.
Geleneksel Tıpta Sığırdili Bitkisinin Bilinen Diğer Faydaları;
*Ferahlatıcıdır,
*Kalbe kuvvet verir,
*Kusmayı önler,
*Öksürüğe iyi gelir,
*Balgam söktürücü,
*Kan dindirici yaraları iyileştirici tesirdedir.
*Böbrek iltihapları kurutur.

'Çok sağlıklı' insanların 12 alışkanlığı..!

HABER BOMBA
Ünlü Amerikan sağlık kuruluşu Mayo Clinic'te 12 dev poster tek bir başlık altında toplanmış: 'Çok sağlıklı insanların 12 alışkanlığı.' Yalnız burada dikkat edilmesi geren nokta, sağlıklı insanlar değil, 'çok' sağlıklı insanlar olduklarının özellikle vurgulanması. Bazıları sağlık denilince ilk akla gelen alışkanlıklar, bazıları da pek bilinmeyen cinsten.
1. Fiziksel aktivitede bulunun: Hepimiz fiziksel aktivitenin vücuda yararlı olduğunu biliyoruz; fakat işin sırrı her gün günde 30 dakika sevdiğiniz bir egzersizi yapmakta. Her gün yürüyüş yaparak sağlıklı ve fit bir görünüme sahip olabilirsiniz. 2. İnsanları bağışlayın: Başkalarının söz ve hareketleri bizi üzebilir veya kızdırabilir; fakat insanları bağışlamayı öğrenmediğimiz durumda bu işten zararlı çıkan yine biz oluruz. 3. Porsiyon büyüklüğünü azaltın: Öncelikle hepimiz bazen ihtiyacımız olandan fazlasını yediğimizi kabul edelim. ABD başta olmak üzere son yıllarda pek çok ülkede, restoranlardaki porsiyon büyüklüklerinin arttığını görüyoruz. Üstelik genellikle tüm tabağı bitirmeye çalışıyoruz. Tabii ki yemek seçiminiz burada büyük önem taşıyor; ama yediğiniz porsiyonları azalttığınızda, bel bölgenizdeki değişimi kendi gözlerinizle göreceksiniz. 4. Zihninizi dinlendirin: Zihninizi dinlendirmek derken aslında tepkisiz kalmaktan yani ne olumlu, ne de olumsuz hiçbir yargıda bulunmamaktan bahsediyoruz. Farkındalık; yargılamaya veya tepki göstermeye gerek duymaksızın, kişinin çevresinde gelişen olayların farkına varabilmesidir. Sessiz bir yere gidin, on kere derin nefes alıp verin, bu sırada başka hiçbir şey yapmayın ve duyularınıza yoğunlaşın. Her gün beş dakikanızı bu terapiye ayırdığınızda çok rahatlayacağınıza eminiz. 5. Uykunuzu alın: Uyku, sağlıklı yaşam için en önemli etmenlerden biri. Hem kendi güvenliğiniz, hem de başkalarının güvenliği için yeterli uyku uyumanız gerekir. Yetersiz uyku sinirliliğe veya dikkat eksikliğine neden olabileceği gibi, bağışıklık sisteminizi ve kilonuzu etkileyip ciddi sağlık problemlerine yol açabilir. Kişinin sağlıklı olabilmesi için günde 7-8 saat uyuması ve ‘aynı yatakta uyuyup, aynı saatte kalkmaya özen göstermesi’ gerekir. 6. Yeni şeyler deneyin: Yeni şeyler denemek heyecan verici olduğu gibi, ürkütücü de olabilir. Ama korkularınızı yenmek, ne kadar güçlü olduğunuzu kendinize kanıtlamak ve merakınızın peşinden gitmek, kendinizi geliştirmenizi ve hiç bilmediğiniz yönlerinizi keşfetmenizi sağlayacak. Sonuç olarak daha sağlıklı bir birey olacaksınız. Değişimi hayatınızın önceliği yapın. Yeni şeyler yapmayı veya her zaman yaptığınız bir şeyi daha farklı bir yoldan yapmayı deneyin. Bunu işte bile yapabilirsiniz. Bu önerilerimizi dikkate aldığınızda vücudunuzdaki ve hayatınızdaki değişimleri siz de hemen fark edeceksiniz. 7. Güç ve esneklik kazanın: Güç ve esneklik kazanmak sizin günlük hayattaki performansınızı arttırır ve formda kalmanızı sağlar. Güç kazanmak yalnızca vücut geliştiriciler veya atletlere değil hepimize gerekli olan bir şeydir. Spora başlamadan önce ısınma hareketleri yapmaya lütfen özen gösteriniz. 8. Gülün: Araştırmalara göre gülmenin sağlığımıza fiziksel, düşünsel, duygusal ve ruhsal yönden pek çok faydası var. Gülmenin iyileştirici yönlerini keşfettiğinizde, karşınıza çıkan durumlara daha pozitif yaklaşmak alışkanlık haline gelecek. Bu yüzden de hayattan zevk almaya çalışın ve mutluluğunuzu güzel bir gülüşle taçlandırın. 9. Ailenize ve arkadaşlarınıza zaman ayırın: Yakın arkadaşlara sahip olmanın ve aileyle zaman geçirmenin sağlığınıza pek çok faydası var. Stresli ve mutsuz olduğunuz zamanlarda sevdikleriniz tarafından destek görmek sağlığınız için büyük önem taşır. Aynı zamanda aile ve arkadaşlarınız, sağlıksız alışkanlıklarınızı bırakmanız için size yardımcı olurlar. Zamanınızı sizin için değerli insanlara ayırın . 10. Bağımlılıklarınızı tespit edin: Nelere bağımlı olduğunuzu ve bu bağımlılıklarınızın ne zaman başladığını tespit edin. Sağlıklı bir hayat için yiyecek ve içecek tüketiminiz aşırıya kaçmamalıdır; örneğin alkol ve kahve tüketimi gibi. Sağlıklı yaşamın içerisine internette veya cep telefonunda mesajlaşmak da girebilir, kumar oynamak da; çünkü hepsi belirli bir seviyeye kadar kabul edilebilir şeylerdir. Fakat sigara ve uyuşturucu kullanımı asla kabul edilemez. Sağlığınızı kötü yönde etkileyebilecek bağımlılıklardan kaçınmalı ve bunları azaltmak için gerekli önlemleri almalısınız. 11. Önleyici sağlık hizmetlerini aksatmayın, testlerinizi yaptırın: Düzenli olarak sağlık tarama testi yaptırmak sağlık takibiniz için çok önemli. Çoğumuz, aşı yaptırmayı tarama olarak düşünse de aslında o önleyici tarama kapsamına girer. Önleyici sağlık hizmetleri testini düzenli olarak yaptırmalı ve doktorunuzdan konu hakkında bilgi almalısınız. 12. Sahip olduklarınızdan minnettarlık duyun: Minnettarlık, sahip olduklarınızı farkına varıp mutlu olmaktır. Merak duymak, sahip olduklarınızın değerini bilmek stresinizin azalmasını ve kişisel gelişiminizi sağlar. Gününüze, sahip olmaktan mutluluk duyduğunuz şeyleri düşünerek başlayıp gün içinde bunları dile getirirseniz daha sağlıklı bir hayatın kapılarını aralamış olursunuz.

'Çok sağlıklı' insanların 12 alışkanlığı..!

HABER BOMBA
Ünlü Amerikan sağlık kuruluşu Mayo Clinic'te 12 dev poster tek bir başlık altında toplanmış: 'Çok sağlıklı insanların 12 alışkanlığı.' Yalnız burada dikkat edilmesi geren nokta, sağlıklı insanlar değil, 'çok' sağlıklı insanlar olduklarının özellikle vurgulanması. Bazıları sağlık denilince ilk akla gelen alışkanlıklar, bazıları da pek bilinmeyen cinsten.
1. Fiziksel aktivitede bulunun: Hepimiz fiziksel aktivitenin vücuda yararlı olduğunu biliyoruz; fakat işin sırrı her gün günde 30 dakika sevdiğiniz bir egzersizi yapmakta. Her gün yürüyüş yaparak sağlıklı ve fit bir görünüme sahip olabilirsiniz. 2. İnsanları bağışlayın: Başkalarının söz ve hareketleri bizi üzebilir veya kızdırabilir; fakat insanları bağışlamayı öğrenmediğimiz durumda bu işten zararlı çıkan yine biz oluruz. 3. Porsiyon büyüklüğünü azaltın: Öncelikle hepimiz bazen ihtiyacımız olandan fazlasını yediğimizi kabul edelim. ABD başta olmak üzere son yıllarda pek çok ülkede, restoranlardaki porsiyon büyüklüklerinin arttığını görüyoruz. Üstelik genellikle tüm tabağı bitirmeye çalışıyoruz. Tabii ki yemek seçiminiz burada büyük önem taşıyor; ama yediğiniz porsiyonları azalttığınızda, bel bölgenizdeki değişimi kendi gözlerinizle göreceksiniz. 4. Zihninizi dinlendirin: Zihninizi dinlendirmek derken aslında tepkisiz kalmaktan yani ne olumlu, ne de olumsuz hiçbir yargıda bulunmamaktan bahsediyoruz. Farkındalık; yargılamaya veya tepki göstermeye gerek duymaksızın, kişinin çevresinde gelişen olayların farkına varabilmesidir. Sessiz bir yere gidin, on kere derin nefes alıp verin, bu sırada başka hiçbir şey yapmayın ve duyularınıza yoğunlaşın. Her gün beş dakikanızı bu terapiye ayırdığınızda çok rahatlayacağınıza eminiz. 5. Uykunuzu alın: Uyku, sağlıklı yaşam için en önemli etmenlerden biri. Hem kendi güvenliğiniz, hem de başkalarının güvenliği için yeterli uyku uyumanız gerekir. Yetersiz uyku sinirliliğe veya dikkat eksikliğine neden olabileceği gibi, bağışıklık sisteminizi ve kilonuzu etkileyip ciddi sağlık problemlerine yol açabilir. Kişinin sağlıklı olabilmesi için günde 7-8 saat uyuması ve ‘aynı yatakta uyuyup, aynı saatte kalkmaya özen göstermesi’ gerekir. 6. Yeni şeyler deneyin: Yeni şeyler denemek heyecan verici olduğu gibi, ürkütücü de olabilir. Ama korkularınızı yenmek, ne kadar güçlü olduğunuzu kendinize kanıtlamak ve merakınızın peşinden gitmek, kendinizi geliştirmenizi ve hiç bilmediğiniz yönlerinizi keşfetmenizi sağlayacak. Sonuç olarak daha sağlıklı bir birey olacaksınız. Değişimi hayatınızın önceliği yapın. Yeni şeyler yapmayı veya her zaman yaptığınız bir şeyi daha farklı bir yoldan yapmayı deneyin. Bunu işte bile yapabilirsiniz. Bu önerilerimizi dikkate aldığınızda vücudunuzdaki ve hayatınızdaki değişimleri siz de hemen fark edeceksiniz. 7. Güç ve esneklik kazanın: Güç ve esneklik kazanmak sizin günlük hayattaki performansınızı arttırır ve formda kalmanızı sağlar. Güç kazanmak yalnızca vücut geliştiriciler veya atletlere değil hepimize gerekli olan bir şeydir. Spora başlamadan önce ısınma hareketleri yapmaya lütfen özen gösteriniz. 8. Gülün: Araştırmalara göre gülmenin sağlığımıza fiziksel, düşünsel, duygusal ve ruhsal yönden pek çok faydası var. Gülmenin iyileştirici yönlerini keşfettiğinizde, karşınıza çıkan durumlara daha pozitif yaklaşmak alışkanlık haline gelecek. Bu yüzden de hayattan zevk almaya çalışın ve mutluluğunuzu güzel bir gülüşle taçlandırın. 9. Ailenize ve arkadaşlarınıza zaman ayırın: Yakın arkadaşlara sahip olmanın ve aileyle zaman geçirmenin sağlığınıza pek çok faydası var. Stresli ve mutsuz olduğunuz zamanlarda sevdikleriniz tarafından destek görmek sağlığınız için büyük önem taşır. Aynı zamanda aile ve arkadaşlarınız, sağlıksız alışkanlıklarınızı bırakmanız için size yardımcı olurlar. Zamanınızı sizin için değerli insanlara ayırın . 10. Bağımlılıklarınızı tespit edin: Nelere bağımlı olduğunuzu ve bu bağımlılıklarınızın ne zaman başladığını tespit edin. Sağlıklı bir hayat için yiyecek ve içecek tüketiminiz aşırıya kaçmamalıdır; örneğin alkol ve kahve tüketimi gibi. Sağlıklı yaşamın içerisine internette veya cep telefonunda mesajlaşmak da girebilir, kumar oynamak da; çünkü hepsi belirli bir seviyeye kadar kabul edilebilir şeylerdir. Fakat sigara ve uyuşturucu kullanımı asla kabul edilemez. Sağlığınızı kötü yönde etkileyebilecek bağımlılıklardan kaçınmalı ve bunları azaltmak için gerekli önlemleri almalısınız. 11. Önleyici sağlık hizmetlerini aksatmayın, testlerinizi yaptırın: Düzenli olarak sağlık tarama testi yaptırmak sağlık takibiniz için çok önemli. Çoğumuz, aşı yaptırmayı tarama olarak düşünse de aslında o önleyici tarama kapsamına girer. Önleyici sağlık hizmetleri testini düzenli olarak yaptırmalı ve doktorunuzdan konu hakkında bilgi almalısınız. 12. Sahip olduklarınızdan minnettarlık duyun: Minnettarlık, sahip olduklarınızı farkına varıp mutlu olmaktır. Merak duymak, sahip olduklarınızın değerini bilmek stresinizin azalmasını ve kişisel gelişiminizi sağlar. Gününüze, sahip olmaktan mutluluk duyduğunuz şeyleri düşünerek başlayıp gün içinde bunları dile getirirseniz daha sağlıklı bir hayatın kapılarını aralamış olursunuz.

Astım hastaları da spor yapabilir..!

HABER BOMBA
Pek çok astım hastasının en merak ettiği sorulardan biri de spor yapıp yapamayacaklarıdır. Uzmanlara göre bu sorunun yanıtı ‘yapılabilir’ şeklinde olsa da birtakım koşulları var. Çünkü astımlıların spor yapması için çevresel faktörler çok önemli. Özellikle toz, kirli hava, polenler, egzoz gazı, tahriş edici maddelere bağlı ağır kokular, kuru ve soğuk havalar astım hastalarının şikayetlerini arttırabilir.
Özel Avrupa Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Mustafa Faysal Baysal, astım hastalarının spor yapmadan önce ortamı çok iyi seçmeleri gerektiğini söyledi. Baysal, “Aşırı soğuk ve kuru havada, egzoz gazının bol olduğu bir ortamda yapılan sporlarda şikayetler artabilir. Bunun yanı sıra tabanı halı ile kaplı, nemli ve havasız ortamlarda spor yapılması çok sağlıklı değildir.” dedi. Özellikle ev tozu alerjisi olan kişilerin bu ortamlarda alerjik şikayetlerinin şiddetlenebileceğini vurgulayan Dr. Mustafa Faysal Baysal, “ Yine polen alerjisi olan kişilerin polen sezonunda polenin yoğun olduğu sabah saatlerinde açık havada spor yapmamaları önerilir.” diye konuştu. “Astımlı kişilerin hangi spor dalını seçeceklerine de dikkat etmeleri gerekir” diyen Baysal sözlerini şöyle tamamladı: “Bu hastalarımıza yüksek tempoda ve soğuk havada yapılan kayak, koşu, buz pateni, dağcılık gibi sporlar önerilir. Yüzme nemli ve ılık ortamda yapılırsa nefes almayı kolaylaştırıp, solunum kaslarının güçlenmesine yol açtığından özellikle önerilir. Astım hastası olan kişiler spor yapmadan önce muhakkak hafif egzersizlerle ısınma hareketlerinden sonra spora başlamalıdır.”

Astım hastaları da spor yapabilir..!

HABER BOMBA
Pek çok astım hastasının en merak ettiği sorulardan biri de spor yapıp yapamayacaklarıdır. Uzmanlara göre bu sorunun yanıtı ‘yapılabilir’ şeklinde olsa da birtakım koşulları var. Çünkü astımlıların spor yapması için çevresel faktörler çok önemli. Özellikle toz, kirli hava, polenler, egzoz gazı, tahriş edici maddelere bağlı ağır kokular, kuru ve soğuk havalar astım hastalarının şikayetlerini arttırabilir.
Özel Avrupa Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Mustafa Faysal Baysal, astım hastalarının spor yapmadan önce ortamı çok iyi seçmeleri gerektiğini söyledi. Baysal, “Aşırı soğuk ve kuru havada, egzoz gazının bol olduğu bir ortamda yapılan sporlarda şikayetler artabilir. Bunun yanı sıra tabanı halı ile kaplı, nemli ve havasız ortamlarda spor yapılması çok sağlıklı değildir.” dedi. Özellikle ev tozu alerjisi olan kişilerin bu ortamlarda alerjik şikayetlerinin şiddetlenebileceğini vurgulayan Dr. Mustafa Faysal Baysal, “ Yine polen alerjisi olan kişilerin polen sezonunda polenin yoğun olduğu sabah saatlerinde açık havada spor yapmamaları önerilir.” diye konuştu. “Astımlı kişilerin hangi spor dalını seçeceklerine de dikkat etmeleri gerekir” diyen Baysal sözlerini şöyle tamamladı: “Bu hastalarımıza yüksek tempoda ve soğuk havada yapılan kayak, koşu, buz pateni, dağcılık gibi sporlar önerilir. Yüzme nemli ve ılık ortamda yapılırsa nefes almayı kolaylaştırıp, solunum kaslarının güçlenmesine yol açtığından özellikle önerilir. Astım hastası olan kişiler spor yapmadan önce muhakkak hafif egzersizlerle ısınma hareketlerinden sonra spora başlamalıdır.”

Astım hastaları da spor yapabilir..!

HABER BOMBA
Pek çok astım hastasının en merak ettiği sorulardan biri de spor yapıp yapamayacaklarıdır. Uzmanlara göre bu sorunun yanıtı ‘yapılabilir’ şeklinde olsa da birtakım koşulları var. Çünkü astımlıların spor yapması için çevresel faktörler çok önemli. Özellikle toz, kirli hava, polenler, egzoz gazı, tahriş edici maddelere bağlı ağır kokular, kuru ve soğuk havalar astım hastalarının şikayetlerini arttırabilir.
Özel Avrupa Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Mustafa Faysal Baysal, astım hastalarının spor yapmadan önce ortamı çok iyi seçmeleri gerektiğini söyledi. Baysal, “Aşırı soğuk ve kuru havada, egzoz gazının bol olduğu bir ortamda yapılan sporlarda şikayetler artabilir. Bunun yanı sıra tabanı halı ile kaplı, nemli ve havasız ortamlarda spor yapılması çok sağlıklı değildir.” dedi. Özellikle ev tozu alerjisi olan kişilerin bu ortamlarda alerjik şikayetlerinin şiddetlenebileceğini vurgulayan Dr. Mustafa Faysal Baysal, “ Yine polen alerjisi olan kişilerin polen sezonunda polenin yoğun olduğu sabah saatlerinde açık havada spor yapmamaları önerilir.” diye konuştu. “Astımlı kişilerin hangi spor dalını seçeceklerine de dikkat etmeleri gerekir” diyen Baysal sözlerini şöyle tamamladı: “Bu hastalarımıza yüksek tempoda ve soğuk havada yapılan kayak, koşu, buz pateni, dağcılık gibi sporlar önerilir. Yüzme nemli ve ılık ortamda yapılırsa nefes almayı kolaylaştırıp, solunum kaslarının güçlenmesine yol açtığından özellikle önerilir. Astım hastası olan kişiler spor yapmadan önce muhakkak hafif egzersizlerle ısınma hareketlerinden sonra spora başlamalıdır.”

Amerika’da 22 Havalimanına MERS Virüsü Uyarısı..!

HABER BOMBA
Amerikan Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezi tarafından havalimanlarına gönderilen yazıda, MERS virüsü belirtileri taşıyan yolcuların rapor edilmesi istendi.
Amerika Birleşik Devletleri'nde ikinci MERS vakıasının (ölümcül bir solunum yolu hastalığı) ortaya çıkması, Amerikan Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezi’ni (CDC) harekete geçirdi. Merkez tarafından ülkedeki 22 havalimanına gönderilen uyarı yazısında, alınması gereken tedbirler sıralandı. Hastalık yüzünden seyahatçilerin planlarını değiştirmesine gerek olmadığı belirtilirken, ellerin sık sık sabunlu su ile yıkanması ve hastalığa yakalanmış insanlara temas edilmemesi istendi. Söz konusu uyarı, Bahreyn, Irak, İran, İsrail, Kuvey, Lübnan, Umman, Katar, Suudi Arabistan, Suriye, Birleşik Arap Emirlikleri ve Sudan’ı kapsıyor.
CDC tarafından havalimanlarına gönderilen uyarı yazısında, ateş, öksürük ve belirgin solunum güçlüği çektiği tespit edilen yolcuların merkeze rapor edilmesi istendi. Son zamanlarda MERS virüsüne yakalanan insan sayısında ciddi bir artış olduğu belirtiliyor.

Amerika’da 22 Havalimanına MERS Virüsü Uyarısı..!

HABER BOMBA
Amerikan Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezi tarafından havalimanlarına gönderilen yazıda, MERS virüsü belirtileri taşıyan yolcuların rapor edilmesi istendi.
Amerika Birleşik Devletleri'nde ikinci MERS vakıasının (ölümcül bir solunum yolu hastalığı) ortaya çıkması, Amerikan Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezi’ni (CDC) harekete geçirdi. Merkez tarafından ülkedeki 22 havalimanına gönderilen uyarı yazısında, alınması gereken tedbirler sıralandı. Hastalık yüzünden seyahatçilerin planlarını değiştirmesine gerek olmadığı belirtilirken, ellerin sık sık sabunlu su ile yıkanması ve hastalığa yakalanmış insanlara temas edilmemesi istendi. Söz konusu uyarı, Bahreyn, Irak, İran, İsrail, Kuvey, Lübnan, Umman, Katar, Suudi Arabistan, Suriye, Birleşik Arap Emirlikleri ve Sudan’ı kapsıyor.
CDC tarafından havalimanlarına gönderilen uyarı yazısında, ateş, öksürük ve belirgin solunum güçlüği çektiği tespit edilen yolcuların merkeze rapor edilmesi istendi. Son zamanlarda MERS virüsüne yakalanan insan sayısında ciddi bir artış olduğu belirtiliyor.

Amerika’da 22 Havalimanına MERS Virüsü Uyarısı..!

HABER BOMBA
Amerikan Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezi tarafından havalimanlarına gönderilen yazıda, MERS virüsü belirtileri taşıyan yolcuların rapor edilmesi istendi.
Amerika Birleşik Devletleri'nde ikinci MERS vakıasının (ölümcül bir solunum yolu hastalığı) ortaya çıkması, Amerikan Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezi’ni (CDC) harekete geçirdi. Merkez tarafından ülkedeki 22 havalimanına gönderilen uyarı yazısında, alınması gereken tedbirler sıralandı. Hastalık yüzünden seyahatçilerin planlarını değiştirmesine gerek olmadığı belirtilirken, ellerin sık sık sabunlu su ile yıkanması ve hastalığa yakalanmış insanlara temas edilmemesi istendi. Söz konusu uyarı, Bahreyn, Irak, İran, İsrail, Kuvey, Lübnan, Umman, Katar, Suudi Arabistan, Suriye, Birleşik Arap Emirlikleri ve Sudan’ı kapsıyor.
CDC tarafından havalimanlarına gönderilen uyarı yazısında, ateş, öksürük ve belirgin solunum güçlüği çektiği tespit edilen yolcuların merkeze rapor edilmesi istendi. Son zamanlarda MERS virüsüne yakalanan insan sayısında ciddi bir artış olduğu belirtiliyor.

Haber Bomba