Haber Bomba-Haber Arama...

Ekonomi etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Ekonomi etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

En Düşük Akademisyen Maaşı 3 Bin Lirayı Geçti..!

HABER BOMBA
Akademisyenlerin maaşlarına zam ve 'akademik teşvik' öngören tasarı önceki gece TBMM'de kabul edilerek yasalaştı.

En Düşük Akademisyen Maaşı 3 Bin Lirayı Geçti paylaşan: haberler
Akademisyenlerin maaşlarına zam ve 'akademik teşvik' öngören tasarı önceki gece TBMM'de kabul edilerek yasalaştı.
Tasarının görüşmeleri sırasında söz alan MHP Balıkesir Milletvekili Ahmet Duran Bulut, Bakan Avcı'ya, akademisyenlerin askerlik görevleri hakkında düzenleme olup olmayacağını sordu.
MHP'li Bulut, Avcı'ya, "Hâkim ve savcılara yeni verilen, aynı zamanda öğretmenlerimize de verilen akademik askerlik hakkını akademisyenlere vermeyi düşünüyor musunuz" sorusunu yöneltti.
MHP'li Bulut'un sorusunu yanıtlayan Bakan Avcı, ilkesel olarak böyle bir düzenlemenin yerinde olacağını ve muhalefetin bu konuda teklif getirirse değerlendirebileceklerini belirtti.
Avcı şunları söyledi: "Genelkurmay ve Millî Savunma Bakanlığı'yla görüşülmeye değer. Akademisyenlerin askerlik görevlerini, kendi akademik çalışmalarını da aksatmayacak bir biçimde yürütmelerinin ilkesel olarak yerinde olacağını düşünüyorum. Akademik hizmetler de vatan görevi sayılır."
Akademisyen maaşlarında yüzde 35'e varan artış sağlandı. Profesör maaşı 5 bin 7 ile 5 bin 656, doçent maaşı 3 bin 657 ile 4 bin 265, yardımcı doçent maaşı 3 bin 551 ile 3 bin 571 liraya çıkacak.
Araştırma görevlisi maaşı 3 bin 20 ile 3 bin 256 liraya yükselecek. Öğretim görevlisi ve okutman maaşı da 3 bin 20 ile 3 bin 425 lira olacak.
Yasaya göre; profesörlere 726, doçentlere 653, yardımcı doçentlere 581, araştırma görevlilerine 508, öğretim görevlilerine de 436 liraya varan teşvik verilecek.

En Düşük Akademisyen Maaşı 3 Bin Lirayı Geçti..!

HABER BOMBA
Akademisyenlerin maaşlarına zam ve 'akademik teşvik' öngören tasarı önceki gece TBMM'de kabul edilerek yasalaştı.

En Düşük Akademisyen Maaşı 3 Bin Lirayı Geçti paylaşan: haberler
Akademisyenlerin maaşlarına zam ve 'akademik teşvik' öngören tasarı önceki gece TBMM'de kabul edilerek yasalaştı.
Tasarının görüşmeleri sırasında söz alan MHP Balıkesir Milletvekili Ahmet Duran Bulut, Bakan Avcı'ya, akademisyenlerin askerlik görevleri hakkında düzenleme olup olmayacağını sordu.
MHP'li Bulut, Avcı'ya, "Hâkim ve savcılara yeni verilen, aynı zamanda öğretmenlerimize de verilen akademik askerlik hakkını akademisyenlere vermeyi düşünüyor musunuz" sorusunu yöneltti.
MHP'li Bulut'un sorusunu yanıtlayan Bakan Avcı, ilkesel olarak böyle bir düzenlemenin yerinde olacağını ve muhalefetin bu konuda teklif getirirse değerlendirebileceklerini belirtti.
Avcı şunları söyledi: "Genelkurmay ve Millî Savunma Bakanlığı'yla görüşülmeye değer. Akademisyenlerin askerlik görevlerini, kendi akademik çalışmalarını da aksatmayacak bir biçimde yürütmelerinin ilkesel olarak yerinde olacağını düşünüyorum. Akademik hizmetler de vatan görevi sayılır."
Akademisyen maaşlarında yüzde 35'e varan artış sağlandı. Profesör maaşı 5 bin 7 ile 5 bin 656, doçent maaşı 3 bin 657 ile 4 bin 265, yardımcı doçent maaşı 3 bin 551 ile 3 bin 571 liraya çıkacak.
Araştırma görevlisi maaşı 3 bin 20 ile 3 bin 256 liraya yükselecek. Öğretim görevlisi ve okutman maaşı da 3 bin 20 ile 3 bin 425 lira olacak.
Yasaya göre; profesörlere 726, doçentlere 653, yardımcı doçentlere 581, araştırma görevlilerine 508, öğretim görevlilerine de 436 liraya varan teşvik verilecek.

Bütün servisler kaldırılıyor..!

HABER BOMBA
Metro, tren gibi raylı sistem hattındaki okul, üniversite, işyeri servisleri kaldırılacak; vatandaş toplu taşıma araçlarına yönlendirilecek. Servis aracı kullanıcılarına toplu taşıma bileti ve/veya ücretsiz veya indirimli kart verilecek. Yakıtı az, emisyonu düşük arabalar ile elektriği en az tüketen buzdolabı, çamaşır makinesi, elektrik süpürgesinin vergisi de düşecek. İşte milyonlarca vatandaşı yakından ilgilendiren adımlar...
Başbakan Davutoğlu'nun bugün açıkladığı 'Öncelikli Dönüşüm Programı'nda kritik eylemler yer aldı. 9 Başlıkta açıklanan eylem planlarından Enerji Verimliliğinin Geliştirilmesi Programında milyonlarca vatandaşı ilgilendiren adımlara yer verildi.
Bir yıl içinde atılacak bu adımlardan dikkat çeken başlıklar şöyle:
OKUL SERVİSİNE SON!
2014-2018 döneminde Büyükşehirlerde servis araçları kapasite, güzergâh ve araç teknolojileri açısından yeniden değerlendirilecek. Öncelikle mevcut raylı sistem hatları üzerindeki işyerleri, üniversite ve okullarda semt servisi uygulaması kaldırılacak. Yolcuların yüksek kapasiteli toplu taşıma sistemlerine yönlendirilmesi için tedbirler alınacak. Servis kullanan öğrenci, işçi, memurlara toplu taşıma bileti ve/veya kartlarının ücretsiz veya indirimli verilmesi uygulaması getirilecek.
20 YILA MI OLUR 30 YILA MI?
Servislerin kaldırılması konusunda hurriyet.com.tr’ye açıklamalarda bulunan İstanbul Ticaret Odası Yönetim Kurulu üyesi Hakan Orduhan hükümetin servislerin kaldırılması planından dolayı endişeli olmadıklarını söyledi. Orduhan, “Bunlar konulmuş hedeflerdir. Servislerin kalkması gerektiğini biz de söylüyoruz. Fakat servislerin kaldırılması konusunda endişeli değiliz” dedi. Orduhan endişeli olmamalarının nedenini ise şöyle açıkladı: “Bu uygulamaya ne zaman geçilir bilinmez. 20 yıl sonra mı olur 30 yıl sonra mı olur? Evet servis İstanbul gibi bir kent için ayıptır. Fakat toplu taşıma şu anda yaygın değil. Siz oturmalı olarak çalışacak bir metro ağı yaparsınız, o zaman bu uygulama gerçekleşebilir” dedi. Sadece İstanbul’un servis ekonomisinin yılda 1.5 milyar dolarlık bir ekonomi yarattığını ifade eden Orduhan, “O zaman biz de paralel taşımacılık yaparız” diye konuştu. Paralel taşımacılıktan kasıt anahatlara giden toplu taşıma araçlarından sonra insanları evlerinin bulunduğu alanlara taşımak…
TAKSİM'E KIZILAY'A GİRİŞ PARALI OLACAK;
Eylem planına göre kent merkezlerine otomobil girişi sınırlandırılacak. Büyükşehirlerde kent merkezine araç girişini ücretlendiren pilot Akıllı Ulaşım Sistemleri (AUS) uygulaması başlatılacak. Yeni metro, tren gibi raylı sistem istasyon projeleri tasarlanırken 'otoparklar' zorunlu hale gelecek. Otopark ücreti ile ulaşım ücreti ilişkilendirilerek otopark ile toplu taşıma sistem entegrasyonu sağlanacak.
‘KADEMELİ OLARAK AZALACAK’
Gürsel Turizm Yönetim Kurulu Üyesi Hürer Gündüz ise, kademeli olarak servis taşımacılığında bir azalma olmasının mümkün olduğunu kaydetti. Gündüz, İstanbul’da servis taşımacılığı yapan 55 bin araç olduğunu ifade etti. Söz konusu araçların 15 bin kadar öğrenci taşımacılığı yaptığını kaydeden Gündüz konuşmasının devamında “2023 Ulaşım Master Planı’na uygun olarak servis taşımacılığı kademeli olarak azaltılacak zaten. Bizler de bunu biliyoruz ve planlamalarımızı buna göre yapıyoruz. Yurtdışına hizmet ihracı yapmaya başladık. Ancak öğrenci taşımacılığında servisi kaldırmak mümkün değil”
Böylece toplu taşıma sistemlerinin kent çeperindeki durak ve istasyonlarda 'Park Et-Devam Et' uygulamaları yaygınlaştırılacak.
TRAFİK LAMBALARI AKILLANACAK;
Kentlerde akıllı sinyalizasyon sistemleri yaygınlaştırılacak. Bunun için enerji verimliliği yüksek ve iklime duyarlı kentsel ulaşım stratejileri hazırlanacak. Böylece Büyükşehirlerde toplu taşımayı, yakıt sarfiyatını ve enerji verimliliğini öncelikle gözeten ulaşım ana planları ve uygulamaları yürürlüğe konulacak. Kaza ve acil durum yönetim sistemi, dinamik trafik sinyalizasyon sistemi, yeşil dalga sistemi, yol sensörleri, değişken mesaj sistemi, trafik yoğunluk haritası, web/mobil bilgi sistemi vb. AUS uygulamaları yaygınlaştırılacak.
ÇEVREYİ KİRLETMEYEN, AZ YAKIT TÜKETEN ARABADAN AZ VERGİ;
Enerji verimliliği yüksek, emisyon oranı düşük taşıtlara vergi avantajı getirilecek. Yakıt pilli, elektrikli ve hibrit araçlar için vergi farklılaştırması yapılacak. Yani yeni nesil araçların vergisi diğerlerine göre düşürülecek. Kamu kurum ve kuruluşlarının verimi yüksek araç filoları oluşturmalarına yönelik teşvik edici yöntem ve mekanizmalar geliştirilecek. Hem özel hem kamuda yeni araç alımlarında ve kiralamalarında enerji verimliliği ve tasarrufu artırıcı vergilendirme yapılacak. Alternatif yakıtlı araç kullanımı artırılacak.CNG, güneş enerjisi vb. alternatif yakıtlar ile çalışan taşıtların kullanımı teşvik edilecek. Özellikle tarım alanında; tarım, hayvan ve atık temelli gazlarla üretilen alternatif enerji kaynaklarıyla çalışan taşıt motorları geliştirilecek.Yakılmasıyla çevreye olumsuz etki oluşturmayan uygun atık maddelerden enerji sağlanmasıyla ilgili çalışmalar yürütülecek.
ENERJİYİ EN AZ TÜKETEN BUZDOLABININ VERGİSİ DÜŞECEK;
Plana göre enerjiyi verimli tüketen ürünlerle verimsiz tüketen ürünlerin vergileri farklılaşacak. Buna göre buzdolabı, çamaşır makinesi, ütü, elektrik süpürgesi, saç kurutma makinesi gibi ürünlerin satışından alınan Özel Tüketim Vergisi, elektrik tüketimine bağlı olarak farklılaşacak. Elektriği az tüketenin vergisi de az olacak.

Bütün servisler kaldırılıyor..!

HABER BOMBA
Metro, tren gibi raylı sistem hattındaki okul, üniversite, işyeri servisleri kaldırılacak; vatandaş toplu taşıma araçlarına yönlendirilecek. Servis aracı kullanıcılarına toplu taşıma bileti ve/veya ücretsiz veya indirimli kart verilecek. Yakıtı az, emisyonu düşük arabalar ile elektriği en az tüketen buzdolabı, çamaşır makinesi, elektrik süpürgesinin vergisi de düşecek. İşte milyonlarca vatandaşı yakından ilgilendiren adımlar...
Başbakan Davutoğlu'nun bugün açıkladığı 'Öncelikli Dönüşüm Programı'nda kritik eylemler yer aldı. 9 Başlıkta açıklanan eylem planlarından Enerji Verimliliğinin Geliştirilmesi Programında milyonlarca vatandaşı ilgilendiren adımlara yer verildi.
Bir yıl içinde atılacak bu adımlardan dikkat çeken başlıklar şöyle:
OKUL SERVİSİNE SON!
2014-2018 döneminde Büyükşehirlerde servis araçları kapasite, güzergâh ve araç teknolojileri açısından yeniden değerlendirilecek. Öncelikle mevcut raylı sistem hatları üzerindeki işyerleri, üniversite ve okullarda semt servisi uygulaması kaldırılacak. Yolcuların yüksek kapasiteli toplu taşıma sistemlerine yönlendirilmesi için tedbirler alınacak. Servis kullanan öğrenci, işçi, memurlara toplu taşıma bileti ve/veya kartlarının ücretsiz veya indirimli verilmesi uygulaması getirilecek.
20 YILA MI OLUR 30 YILA MI?
Servislerin kaldırılması konusunda hurriyet.com.tr’ye açıklamalarda bulunan İstanbul Ticaret Odası Yönetim Kurulu üyesi Hakan Orduhan hükümetin servislerin kaldırılması planından dolayı endişeli olmadıklarını söyledi. Orduhan, “Bunlar konulmuş hedeflerdir. Servislerin kalkması gerektiğini biz de söylüyoruz. Fakat servislerin kaldırılması konusunda endişeli değiliz” dedi. Orduhan endişeli olmamalarının nedenini ise şöyle açıkladı: “Bu uygulamaya ne zaman geçilir bilinmez. 20 yıl sonra mı olur 30 yıl sonra mı olur? Evet servis İstanbul gibi bir kent için ayıptır. Fakat toplu taşıma şu anda yaygın değil. Siz oturmalı olarak çalışacak bir metro ağı yaparsınız, o zaman bu uygulama gerçekleşebilir” dedi. Sadece İstanbul’un servis ekonomisinin yılda 1.5 milyar dolarlık bir ekonomi yarattığını ifade eden Orduhan, “O zaman biz de paralel taşımacılık yaparız” diye konuştu. Paralel taşımacılıktan kasıt anahatlara giden toplu taşıma araçlarından sonra insanları evlerinin bulunduğu alanlara taşımak…
TAKSİM'E KIZILAY'A GİRİŞ PARALI OLACAK;
Eylem planına göre kent merkezlerine otomobil girişi sınırlandırılacak. Büyükşehirlerde kent merkezine araç girişini ücretlendiren pilot Akıllı Ulaşım Sistemleri (AUS) uygulaması başlatılacak. Yeni metro, tren gibi raylı sistem istasyon projeleri tasarlanırken 'otoparklar' zorunlu hale gelecek. Otopark ücreti ile ulaşım ücreti ilişkilendirilerek otopark ile toplu taşıma sistem entegrasyonu sağlanacak.
‘KADEMELİ OLARAK AZALACAK’
Gürsel Turizm Yönetim Kurulu Üyesi Hürer Gündüz ise, kademeli olarak servis taşımacılığında bir azalma olmasının mümkün olduğunu kaydetti. Gündüz, İstanbul’da servis taşımacılığı yapan 55 bin araç olduğunu ifade etti. Söz konusu araçların 15 bin kadar öğrenci taşımacılığı yaptığını kaydeden Gündüz konuşmasının devamında “2023 Ulaşım Master Planı’na uygun olarak servis taşımacılığı kademeli olarak azaltılacak zaten. Bizler de bunu biliyoruz ve planlamalarımızı buna göre yapıyoruz. Yurtdışına hizmet ihracı yapmaya başladık. Ancak öğrenci taşımacılığında servisi kaldırmak mümkün değil”
Böylece toplu taşıma sistemlerinin kent çeperindeki durak ve istasyonlarda 'Park Et-Devam Et' uygulamaları yaygınlaştırılacak.
TRAFİK LAMBALARI AKILLANACAK;
Kentlerde akıllı sinyalizasyon sistemleri yaygınlaştırılacak. Bunun için enerji verimliliği yüksek ve iklime duyarlı kentsel ulaşım stratejileri hazırlanacak. Böylece Büyükşehirlerde toplu taşımayı, yakıt sarfiyatını ve enerji verimliliğini öncelikle gözeten ulaşım ana planları ve uygulamaları yürürlüğe konulacak. Kaza ve acil durum yönetim sistemi, dinamik trafik sinyalizasyon sistemi, yeşil dalga sistemi, yol sensörleri, değişken mesaj sistemi, trafik yoğunluk haritası, web/mobil bilgi sistemi vb. AUS uygulamaları yaygınlaştırılacak.
ÇEVREYİ KİRLETMEYEN, AZ YAKIT TÜKETEN ARABADAN AZ VERGİ;
Enerji verimliliği yüksek, emisyon oranı düşük taşıtlara vergi avantajı getirilecek. Yakıt pilli, elektrikli ve hibrit araçlar için vergi farklılaştırması yapılacak. Yani yeni nesil araçların vergisi diğerlerine göre düşürülecek. Kamu kurum ve kuruluşlarının verimi yüksek araç filoları oluşturmalarına yönelik teşvik edici yöntem ve mekanizmalar geliştirilecek. Hem özel hem kamuda yeni araç alımlarında ve kiralamalarında enerji verimliliği ve tasarrufu artırıcı vergilendirme yapılacak. Alternatif yakıtlı araç kullanımı artırılacak.CNG, güneş enerjisi vb. alternatif yakıtlar ile çalışan taşıtların kullanımı teşvik edilecek. Özellikle tarım alanında; tarım, hayvan ve atık temelli gazlarla üretilen alternatif enerji kaynaklarıyla çalışan taşıt motorları geliştirilecek.Yakılmasıyla çevreye olumsuz etki oluşturmayan uygun atık maddelerden enerji sağlanmasıyla ilgili çalışmalar yürütülecek.
ENERJİYİ EN AZ TÜKETEN BUZDOLABININ VERGİSİ DÜŞECEK;
Plana göre enerjiyi verimli tüketen ürünlerle verimsiz tüketen ürünlerin vergileri farklılaşacak. Buna göre buzdolabı, çamaşır makinesi, ütü, elektrik süpürgesi, saç kurutma makinesi gibi ürünlerin satışından alınan Özel Tüketim Vergisi, elektrik tüketimine bağlı olarak farklılaşacak. Elektriği az tüketenin vergisi de az olacak.

Moody's: Türkiye'nin notu kısa vadede artması olası değil..!

HABER BOMBA
Kredi derecelendirme kuruluşu Moody's Türkiye'nin dış faktör kaynaklı risklere karşı kırılgan olduğunu açıkladı. Türkiye'nin notunun kısa vadede olası olmadığını vurgulayan Moody's analisti Alpona Banerji kamu finansmanında dengenin bozulmasının notu aşağı çekeceğini belirtti.
Moody's'in bugün Türkiye temalı konferansında konuşan Moody's analisti Alpona Banerji rkiye'nin ekonomi ve mali alanda görece güçlü konumuna karşılık dış faktörler kaynaklı risklere karşı kırılganlığının yüksek olduğunu ve kredi notunun kısa vadede artmasının olası olmadığını söyledi.
Moody's tarafından düzenlenen konferansta konuşan Banerji, Türkiye'nin benzer kredi notuna sahip ülkeler arasında dış faktörler kaynaklı risklere karşı kırılganlığı en yüksek ülkeler arasında olduğunu ifade ederek, "Yüksek cari açık ve bunun kısa vadeli akımlarla finansmanı Türkiye'yi yatırımcı güvenindeki değişikliklere karşı kırılgan olmasına neden oluyor" dedi.
Banerji, kısa vadede kredi notunda bir artışın söz konusu olamayacağı belirterek, "Dış dengesizlikler büyük kalmaya devam ettiği ve Türkiye dış finansman ve ödemeler dengesi baskılarına maruz kaldığı sürece kredi notunda kısa vadede yukarı yönlü bir hareket olası değil" dedi.
Banerji, kredi notunu aşağı yönlü değiştirecek faktörleri, kamu finansmanında önemli bozulma olması, politik istikrarsızlıkta artış ve dış finansman dengelerinde bozulmanın hızlanarak sermaye girişlerinde kalıcı bir durma ve kurumlarda Türkiye'nin yatırım ortamını bozacak değişiklikler olarak sıraladı. Banerji, kredi notu görünümünün durağana revize edilmesi için ise iç ve dış politik gerilimin azalması, yatırımcı güveninin artması ve dış dengeler üzerindeki baskıların azalması gerektiğini belirtti.
Moody's Türkiye'nin kredi notunu "yatırım yapılabilir" seviye olan "Baa3", kredi notu görünümünü ise "negatif" olarak değerlendiriyor.
Moody's'in bir sonraki Türkiye kredi notu değerlendirmesi 5 Aralık'ta gerçekleşmesi bekleniyor.

Moody's: Türkiye'nin notu kısa vadede artması olası değil..!

HABER BOMBA
Kredi derecelendirme kuruluşu Moody's Türkiye'nin dış faktör kaynaklı risklere karşı kırılgan olduğunu açıkladı. Türkiye'nin notunun kısa vadede olası olmadığını vurgulayan Moody's analisti Alpona Banerji kamu finansmanında dengenin bozulmasının notu aşağı çekeceğini belirtti.
Moody's'in bugün Türkiye temalı konferansında konuşan Moody's analisti Alpona Banerji rkiye'nin ekonomi ve mali alanda görece güçlü konumuna karşılık dış faktörler kaynaklı risklere karşı kırılganlığının yüksek olduğunu ve kredi notunun kısa vadede artmasının olası olmadığını söyledi.
Moody's tarafından düzenlenen konferansta konuşan Banerji, Türkiye'nin benzer kredi notuna sahip ülkeler arasında dış faktörler kaynaklı risklere karşı kırılganlığı en yüksek ülkeler arasında olduğunu ifade ederek, "Yüksek cari açık ve bunun kısa vadeli akımlarla finansmanı Türkiye'yi yatırımcı güvenindeki değişikliklere karşı kırılgan olmasına neden oluyor" dedi.
Banerji, kısa vadede kredi notunda bir artışın söz konusu olamayacağı belirterek, "Dış dengesizlikler büyük kalmaya devam ettiği ve Türkiye dış finansman ve ödemeler dengesi baskılarına maruz kaldığı sürece kredi notunda kısa vadede yukarı yönlü bir hareket olası değil" dedi.
Banerji, kredi notunu aşağı yönlü değiştirecek faktörleri, kamu finansmanında önemli bozulma olması, politik istikrarsızlıkta artış ve dış finansman dengelerinde bozulmanın hızlanarak sermaye girişlerinde kalıcı bir durma ve kurumlarda Türkiye'nin yatırım ortamını bozacak değişiklikler olarak sıraladı. Banerji, kredi notu görünümünün durağana revize edilmesi için ise iç ve dış politik gerilimin azalması, yatırımcı güveninin artması ve dış dengeler üzerindeki baskıların azalması gerektiğini belirtti.
Moody's Türkiye'nin kredi notunu "yatırım yapılabilir" seviye olan "Baa3", kredi notu görünümünü ise "negatif" olarak değerlendiriyor.
Moody's'in bir sonraki Türkiye kredi notu değerlendirmesi 5 Aralık'ta gerçekleşmesi bekleniyor.

Petrolde 4 yıldır böylesi görülmedi..!

HABER BOMBA Cpm Affiliation : the cpm advertising network
Brent petrolün varil fiyatı, küresel büyüme tahminlerinin düşürülmesi, Suudi Arabistan'ın fiyatlarda değişikliğe gitmesi ve Japonya Merkez Bankası'nın (BoJ) teşvikleri artırma kararının ardından hızlanan düşüşünü bugün de devam ettirerek son 4 yılın en düşüğünü geriledi.
Brent türü ham petrolün varil fiyatı, dün Suudi Arabistan'ın fiyatlarda değişikliğe gittiğini bildirmesinin ardından 84,16 dolardan başladığı günü 82,75 dolardan tamamlamıştı.
Uluslararası piyasada bugün güne 82,77 dolardan başlayan Brent petrolün varil fiyatı 81,84 dolara gerileyerek 27 Ekim 2010 tarihinden bu yana en düşük seviyesini gördü. Brent petrolün varil fiyatı, şu dakikalarda dünkü kapanışa göre yüzde 0,7 değer kaybıyla 81,96 dolardan işlem görüyor.
Analistler, küresel büyüme tahminlerinin son açıklanan makroekonomik verilerle düşürülmesi, Suudi Arabistan'ın rekabeti artırmak amacıyla ABD'nin ardından diğer büyük bölgelerde de fiyatları düşürebileceğini belirtmesi ve BoJ'un teşvikleri artırma kararının Brent petrolün varil fiyatı üzerinde baskı yaratmaya devam ettiğini belirtiyor.
Analistler, Brent petrolün varil fiyatının 82,50 dolar seviyesinin altında kaldığı sürece 78,80 dolar seviyesinin gündeme gelebileceğini tahmin ediyor.
Batı Teksas türü ham petrolün (WTI) varil fiyatı ise dünkü gerilemesinin ardından bugün güne 77,36 dolar seviyesinden başladı. Gün içinde aşağı yönlü seyir izleyen WTI en düşük 76,55 dolara gerilerken, şu dakikalarda yüzde 1'e yakın değer kaybıyla 76,71 dolar seviyelerinden alıcı buluyor.
Analistler, WTI'nın varil fiyatının 77,40 dolar seviyesinin altında yeni hedefinin 75,10 dolar olacağını tahmin ediyor.

Petrolde 4 yıldır böylesi görülmedi..!

HABER BOMBA Cpm Affiliation : the cpm advertising network
Brent petrolün varil fiyatı, küresel büyüme tahminlerinin düşürülmesi, Suudi Arabistan'ın fiyatlarda değişikliğe gitmesi ve Japonya Merkez Bankası'nın (BoJ) teşvikleri artırma kararının ardından hızlanan düşüşünü bugün de devam ettirerek son 4 yılın en düşüğünü geriledi.
Brent türü ham petrolün varil fiyatı, dün Suudi Arabistan'ın fiyatlarda değişikliğe gittiğini bildirmesinin ardından 84,16 dolardan başladığı günü 82,75 dolardan tamamlamıştı.
Uluslararası piyasada bugün güne 82,77 dolardan başlayan Brent petrolün varil fiyatı 81,84 dolara gerileyerek 27 Ekim 2010 tarihinden bu yana en düşük seviyesini gördü. Brent petrolün varil fiyatı, şu dakikalarda dünkü kapanışa göre yüzde 0,7 değer kaybıyla 81,96 dolardan işlem görüyor.
Analistler, küresel büyüme tahminlerinin son açıklanan makroekonomik verilerle düşürülmesi, Suudi Arabistan'ın rekabeti artırmak amacıyla ABD'nin ardından diğer büyük bölgelerde de fiyatları düşürebileceğini belirtmesi ve BoJ'un teşvikleri artırma kararının Brent petrolün varil fiyatı üzerinde baskı yaratmaya devam ettiğini belirtiyor.
Analistler, Brent petrolün varil fiyatının 82,50 dolar seviyesinin altında kaldığı sürece 78,80 dolar seviyesinin gündeme gelebileceğini tahmin ediyor.
Batı Teksas türü ham petrolün (WTI) varil fiyatı ise dünkü gerilemesinin ardından bugün güne 77,36 dolar seviyesinden başladı. Gün içinde aşağı yönlü seyir izleyen WTI en düşük 76,55 dolara gerilerken, şu dakikalarda yüzde 1'e yakın değer kaybıyla 76,71 dolar seviyelerinden alıcı buluyor.
Analistler, WTI'nın varil fiyatının 77,40 dolar seviyesinin altında yeni hedefinin 75,10 dolar olacağını tahmin ediyor.

FED kararını açıkladı: Para muslukları kapandı..!

HABER BOMBA
Fed, tahvil alım programını sona erdirdi, politika faizini de mevcut seviyede tutmanın uygun olacağını açıkladı.
ABD Merkez Bankası (Fed) tahvil alım programını beklendiği üzere sonlandırırken, politika faiz oranını "kayda değer bir süre" daha mevcut seviyesinde koruma kararı aldı.
Fed'in para politikalarını belirleyen Federal Açık Piyasa Komitesinin (FOMC) dün başlayan ve bugün sona eren ekim ayı toplantısının sonuç bildirisi yayımlandı. Bildiride, Komite üyelerinin Eylül 2012'de başlayan 3. Parasal Genişleme Programı'nı bu ay sonlandırmasına ve politika faiz oranının 'kayda değer bir süre' daha yüzde 0 ile 0,25 aralığında tutulmasına karar verdiği belirtildi.
ABD ekonomisinin ölçülü bir büyüme gösterdiği ifade edilen bildiride, işgücü piyasasının da güçlü istihdam artışı ve düşen işsizlik oranıyla biraz daha iyileştiği vurgulandı. Bildiride, ayrıca hanehalkı harcamalarında ılımlı artış gözlendiği ortaya koyulurken, konut sektöründeki toparlanmanın zayıf şekilde devam ettiği kaydedildi.
Öte yandan, FOMC üyeleri, kısa vadede gerileyen enerji fiyatlarıyla düşük seyretmeye devam etmesi beklenen enflasyonun, uzun vadede ise yüzde 2 hedefinin altında kalma olasılığının yılın başına kıyasla azaldığı öngörüsünde bulundu.
Ekonominin hala desteğe ihtiyacı olduğunun altının çizildiği bildiride, komitenin tahvil alımlarını sonlandırma ve politika faiz oranını 'kayda değer bir süre' daha yüzde 0 ile 0,25 aralığında tutma yönündeki kararını 1'e karşı 9 oy çoğunluğuyla aldığı görüldü. Karşı oy kullanan Minneapolis Fed Başkanı Narayana Kocherlakota'ın, uzun dönemli enflasyon beklentilerinin halen düşük olması gerekçesiyle red oyu kullandığı dile getirildi.
Komite'nin her zaman olduğu gibi gelecek verileri dikkatle izleyeceğinin belirtildiği bildiride, ekonomik beklentilere ilişkin yeni bir bilgiye yer verilmedi.
FOMC'nin bir sonraki toplantısı 16-17 Aralık tarihlerinde gerçekleşecek. Fed Başkanı Yellen'ın bu toplantının ardından basın toplantısı düzenlemeyi planladığı biliniyor.
ABD piyasaları, FOMC sonrası düşüşünü sürdürüyor;
New York borsalarında endeksler FOMC toplantısının ardından değer kaybetmeye devam ediyor. New York saatiyle 15:20'de Standard & Poor's 500 Endeksi yüzde 0,52, Dow Jones Endeksi yüzde 0,46 ve Nasdaq Teknoloji Endeksi yüzde 0,67 değer kaybetti. Uluslararası piyasalarda altının ons fiyatı ise yüzde 1,68 kayıpla 1.208,54 dolardan işlem görüyor.

FED kararını açıkladı: Para muslukları kapandı..!

HABER BOMBA
Fed, tahvil alım programını sona erdirdi, politika faizini de mevcut seviyede tutmanın uygun olacağını açıkladı.
ABD Merkez Bankası (Fed) tahvil alım programını beklendiği üzere sonlandırırken, politika faiz oranını "kayda değer bir süre" daha mevcut seviyesinde koruma kararı aldı.
Fed'in para politikalarını belirleyen Federal Açık Piyasa Komitesinin (FOMC) dün başlayan ve bugün sona eren ekim ayı toplantısının sonuç bildirisi yayımlandı. Bildiride, Komite üyelerinin Eylül 2012'de başlayan 3. Parasal Genişleme Programı'nı bu ay sonlandırmasına ve politika faiz oranının 'kayda değer bir süre' daha yüzde 0 ile 0,25 aralığında tutulmasına karar verdiği belirtildi.
ABD ekonomisinin ölçülü bir büyüme gösterdiği ifade edilen bildiride, işgücü piyasasının da güçlü istihdam artışı ve düşen işsizlik oranıyla biraz daha iyileştiği vurgulandı. Bildiride, ayrıca hanehalkı harcamalarında ılımlı artış gözlendiği ortaya koyulurken, konut sektöründeki toparlanmanın zayıf şekilde devam ettiği kaydedildi.
Öte yandan, FOMC üyeleri, kısa vadede gerileyen enerji fiyatlarıyla düşük seyretmeye devam etmesi beklenen enflasyonun, uzun vadede ise yüzde 2 hedefinin altında kalma olasılığının yılın başına kıyasla azaldığı öngörüsünde bulundu.
Ekonominin hala desteğe ihtiyacı olduğunun altının çizildiği bildiride, komitenin tahvil alımlarını sonlandırma ve politika faiz oranını 'kayda değer bir süre' daha yüzde 0 ile 0,25 aralığında tutma yönündeki kararını 1'e karşı 9 oy çoğunluğuyla aldığı görüldü. Karşı oy kullanan Minneapolis Fed Başkanı Narayana Kocherlakota'ın, uzun dönemli enflasyon beklentilerinin halen düşük olması gerekçesiyle red oyu kullandığı dile getirildi.
Komite'nin her zaman olduğu gibi gelecek verileri dikkatle izleyeceğinin belirtildiği bildiride, ekonomik beklentilere ilişkin yeni bir bilgiye yer verilmedi.
FOMC'nin bir sonraki toplantısı 16-17 Aralık tarihlerinde gerçekleşecek. Fed Başkanı Yellen'ın bu toplantının ardından basın toplantısı düzenlemeyi planladığı biliniyor.
ABD piyasaları, FOMC sonrası düşüşünü sürdürüyor;
New York borsalarında endeksler FOMC toplantısının ardından değer kaybetmeye devam ediyor. New York saatiyle 15:20'de Standard & Poor's 500 Endeksi yüzde 0,52, Dow Jones Endeksi yüzde 0,46 ve Nasdaq Teknoloji Endeksi yüzde 0,67 değer kaybetti. Uluslararası piyasalarda altının ons fiyatı ise yüzde 1,68 kayıpla 1.208,54 dolardan işlem görüyor.

Başbakan'dan MB'ye: Sen dalga mı geçiyorsun?

HABER BOMBA
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan faizden yana biri değil ve merkez bankası 4 ay önce yaptığı yüksek ölçekli faiz artışını geri çevirmezse, para politikacılar da Başbakan'ın kara listesine girebilir. Almanya dönüşü uçakta gazetecilere konuşan Erdoğan, Perşembe günkü sürpriz faiz indirimi konusunda merkez bankacıları eleştirdi. TCMB Başkanı Erdem Başçı, Perşembe günü gösterge olan 1 haftalık repo faizini yüzde 10'dan yüzde 9.5'e indirmiş, ancak yüzde 8 ile 12 arasındaki faiz koridorunu aynı şekilde bırakmıştı. Erdoğan konuşmasında, faizin, artırımdan önceki yüzde 4.5 seviyesine geri çekilmesini istediğini net ifadelerle dile getirdi. Hükümet yanlısı Sabah gazetesinin haberine göre, "Ben, Merkez Bankası'nın faiz politikalarını kesinlikle beğenmiyorum. Faizi yükseltirken 5 puan birden yükseltiyorsun, şimdi geliyorsun yarım puan indiriyorsun. Sen dalga mı geçiyorsun?" diyen Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti: "Temenni ederim ki kısa zamanda çeki düzen verirler." Başbakan'ın açıklamaları, Başçı'nın, birçok ekonomistin erken parasal genişleme olarak gördüğü hamlesinden ötürü eleştiri oklarının hedefi olduğu döneme rastladı. Analistler, geçtiğimiz haftaki faiz adımın, yüzde 10 ile bankanın resmi hedefinin iki katında seyreden enflasyonu yavaşlatma çabalarını tehdit ettiğini söyledi.
Politika yapıcılar, kredi derecelendirme kuruluşu Fitch Ratings'in merkez bankasını, "kredibilitesine zarar verebilecek" mesajlar göndermesine karşı uyardığı ve "ekonomik düzeltmelerin etkisini hafifletecek politika değişikliklerinin risk arz ettiğine" dikkat çektiği Cuma günü, ekonomistleri, sıkı para politikası duruşunu devam ettirdiklerine ikna etmeyi başaramadı. Sabah gazetesinin haberine göre, politika yapıcıların hükümetin baskısı altında kaldıkları algısının arttığı dönemde Başbakan bir kez daha merkez bankasının bağımsız olduğunu vurguladı. Başbakanlık ofisi ve merkez bankası yorum yapmayı reddetti. Erdoğan ayrıca merkez bankacıları yanlış faiz politikalarından ötürü enflasyon hedeflerini kaçırmakla suçladı. Başbakan, "Yüksek faizi, yüksek enflasyonun sebebi olarak görüyorum," dedi ve ardından politika yapıcıları, merkez bankasının, Türk Lirası'nın rekor düşüklere gerilemesine neden olan sert satışlarla mücadele etmek için politika faizini iki katının üzerine çıkardığı Ocak'taki faiz hamlesini tamamen geri çekmemelerinden ötürü eleştirdi. Ancak bu, merkez bankacıların, sıfır reel faiz isteğini tekrarlayan Erdoğan'ın öfkesini üzerlerine ilk çekişleri değil. Türkiye'nin 2 yıllık gösterge tahvili Pazartesi günü yüzde 8.73 ile Cuma günkü yüzde 8.76 faizin altında işlem gördü. Ekonomistlerin 12 aylık dönemdeki yüzde 8.33 enflasyon tahmini göz önünde bulundurulduğunda, devlet tahvilleri yüzde 0.5 reel getiri ile Başbakan'ın yüzde 5 ila 6 iddiasının çok altında seyrediyor. 2003'te başbakan olmasının ardından Erdoğan, merkez bankasına faizlerde yüzde 5'lere varan indirim yapması çağrılarında bulunarak, politika yapıcıları ile bitmeyen sözlü düellolara başladı. Erdoğan 2006'da o dönemin merkez bankası başkanı Durmuş Yılmaz'ı da faizleri indirmemesinden ötürü eleştirdi. 2011'de merkez bankasının başına geçen Başçı, birkaç tane faiz birden uygulayarak ve faiz koridoru ile borçlanma maliyetlerini dalgalandırarak, sıkça eleştirilen politika çerçevesini oluşturdu. Analistler bu çerçevenin, TCMB başkanının, politika duruşunu sıkılaştırırken bile gösterge faizleri düşükmüş gibi yansıtması imkanını tanıdığını belirtiyor. Ancak Erdoğan eğilmeyecek. Başbakan, Başçı'nın Ocak 2012'de TL'deki sert satışları önlemek için borçlanma maliyetini yüzde 12'ye yükseltmesinin ardından uluslararası finansçılar, yatırımcılar ve gazetecileri de komplo düzenleyerek faizlerdeki yükselişi tetiklemekle suçladı. Erdoğan, "Faiz lobisine gereken yanıtı vereceğiz. Faiz lobisinin rahat bir şekilde çalışmasına izin vermeyeceğiz" dedi. Başbakan Nisan'da merkez bankacılara faiz indirimi çağrısında bulunmuştu. Erdoğan'ın son açıklamaları, para politikasını gevşetme döneminin habercisi olabilir. SA'nın bir birimi olan TEB Yatırım'ın İstanbul'daki stratejistlerinden Işık Ökte, "Erdoğan'ın sert yorumlarının etkilerini yakından izliyor olacağız" dedi. Deniz Yatırım ise Pazartesi günü, "Erdoğan'ın, son PPK toplantısındaki "yetersiz" faiz indiriminden duyduğu memnuniyetsizlik, Haziran'daki toplantıda yeni faiz indirimleri yapılabileceğine dair spekülasyonları başlatacak" değerlendirmesinde bulundu.

Başbakan'dan MB'ye: Sen dalga mı geçiyorsun?

HABER BOMBA
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan faizden yana biri değil ve merkez bankası 4 ay önce yaptığı yüksek ölçekli faiz artışını geri çevirmezse, para politikacılar da Başbakan'ın kara listesine girebilir. Almanya dönüşü uçakta gazetecilere konuşan Erdoğan, Perşembe günkü sürpriz faiz indirimi konusunda merkez bankacıları eleştirdi. TCMB Başkanı Erdem Başçı, Perşembe günü gösterge olan 1 haftalık repo faizini yüzde 10'dan yüzde 9.5'e indirmiş, ancak yüzde 8 ile 12 arasındaki faiz koridorunu aynı şekilde bırakmıştı. Erdoğan konuşmasında, faizin, artırımdan önceki yüzde 4.5 seviyesine geri çekilmesini istediğini net ifadelerle dile getirdi. Hükümet yanlısı Sabah gazetesinin haberine göre, "Ben, Merkez Bankası'nın faiz politikalarını kesinlikle beğenmiyorum. Faizi yükseltirken 5 puan birden yükseltiyorsun, şimdi geliyorsun yarım puan indiriyorsun. Sen dalga mı geçiyorsun?" diyen Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti: "Temenni ederim ki kısa zamanda çeki düzen verirler." Başbakan'ın açıklamaları, Başçı'nın, birçok ekonomistin erken parasal genişleme olarak gördüğü hamlesinden ötürü eleştiri oklarının hedefi olduğu döneme rastladı. Analistler, geçtiğimiz haftaki faiz adımın, yüzde 10 ile bankanın resmi hedefinin iki katında seyreden enflasyonu yavaşlatma çabalarını tehdit ettiğini söyledi.
Politika yapıcılar, kredi derecelendirme kuruluşu Fitch Ratings'in merkez bankasını, "kredibilitesine zarar verebilecek" mesajlar göndermesine karşı uyardığı ve "ekonomik düzeltmelerin etkisini hafifletecek politika değişikliklerinin risk arz ettiğine" dikkat çektiği Cuma günü, ekonomistleri, sıkı para politikası duruşunu devam ettirdiklerine ikna etmeyi başaramadı. Sabah gazetesinin haberine göre, politika yapıcıların hükümetin baskısı altında kaldıkları algısının arttığı dönemde Başbakan bir kez daha merkez bankasının bağımsız olduğunu vurguladı. Başbakanlık ofisi ve merkez bankası yorum yapmayı reddetti. Erdoğan ayrıca merkez bankacıları yanlış faiz politikalarından ötürü enflasyon hedeflerini kaçırmakla suçladı. Başbakan, "Yüksek faizi, yüksek enflasyonun sebebi olarak görüyorum," dedi ve ardından politika yapıcıları, merkez bankasının, Türk Lirası'nın rekor düşüklere gerilemesine neden olan sert satışlarla mücadele etmek için politika faizini iki katının üzerine çıkardığı Ocak'taki faiz hamlesini tamamen geri çekmemelerinden ötürü eleştirdi. Ancak bu, merkez bankacıların, sıfır reel faiz isteğini tekrarlayan Erdoğan'ın öfkesini üzerlerine ilk çekişleri değil. Türkiye'nin 2 yıllık gösterge tahvili Pazartesi günü yüzde 8.73 ile Cuma günkü yüzde 8.76 faizin altında işlem gördü. Ekonomistlerin 12 aylık dönemdeki yüzde 8.33 enflasyon tahmini göz önünde bulundurulduğunda, devlet tahvilleri yüzde 0.5 reel getiri ile Başbakan'ın yüzde 5 ila 6 iddiasının çok altında seyrediyor. 2003'te başbakan olmasının ardından Erdoğan, merkez bankasına faizlerde yüzde 5'lere varan indirim yapması çağrılarında bulunarak, politika yapıcıları ile bitmeyen sözlü düellolara başladı. Erdoğan 2006'da o dönemin merkez bankası başkanı Durmuş Yılmaz'ı da faizleri indirmemesinden ötürü eleştirdi. 2011'de merkez bankasının başına geçen Başçı, birkaç tane faiz birden uygulayarak ve faiz koridoru ile borçlanma maliyetlerini dalgalandırarak, sıkça eleştirilen politika çerçevesini oluşturdu. Analistler bu çerçevenin, TCMB başkanının, politika duruşunu sıkılaştırırken bile gösterge faizleri düşükmüş gibi yansıtması imkanını tanıdığını belirtiyor. Ancak Erdoğan eğilmeyecek. Başbakan, Başçı'nın Ocak 2012'de TL'deki sert satışları önlemek için borçlanma maliyetini yüzde 12'ye yükseltmesinin ardından uluslararası finansçılar, yatırımcılar ve gazetecileri de komplo düzenleyerek faizlerdeki yükselişi tetiklemekle suçladı. Erdoğan, "Faiz lobisine gereken yanıtı vereceğiz. Faiz lobisinin rahat bir şekilde çalışmasına izin vermeyeceğiz" dedi. Başbakan Nisan'da merkez bankacılara faiz indirimi çağrısında bulunmuştu. Erdoğan'ın son açıklamaları, para politikasını gevşetme döneminin habercisi olabilir. SA'nın bir birimi olan TEB Yatırım'ın İstanbul'daki stratejistlerinden Işık Ökte, "Erdoğan'ın sert yorumlarının etkilerini yakından izliyor olacağız" dedi. Deniz Yatırım ise Pazartesi günü, "Erdoğan'ın, son PPK toplantısındaki "yetersiz" faiz indiriminden duyduğu memnuniyetsizlik, Haziran'daki toplantıda yeni faiz indirimleri yapılabileceğine dair spekülasyonları başlatacak" değerlendirmesinde bulundu.

Bankacılık sektörünün kredi hacmi azaldı..!

HABER BOMBA
Bankacılık sektörünün toplam kredi hacmi, bir haftada yüzde 0,43 azalarak 9 Mayıs itibarıyla 1 trilyon 92 milyar 698 milyon liraya geriledi.
Söz konusu rakam, 2 Mayıs'ta 1 trilyon 97 milyar 465 milyon lira seviyesindeydi. Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumunun (BDDK) haftalık bültenine göre, mali kesime verilen kredilerin toplamı, aynı dönemde yüzde 2,53 azalışla 24 milyar 322 milyon lira oldu. Bankacılık sektörünün mali kesim hariç toplam kredi hacmi ise bir önceki haftaya göre yüzde 0,36 gerileme göstererek 999 milyar 382 milyon lira olarak gerçekleşti. Söz konusu rakam, 2 Mayıs'ta 1 trilyon 3 milyar lira seviyesindeydi. Mali kesim hariç sektörün spot kredi toplamı da bir haftada yüzde 0,74 azalışla 140 milyar 299 milyon liraya indi. - Tüketici kredileri BDDK verilerine göre, tüketici kredileri tutarı ise bir haftada yüzde 0,17 artarak 254 milyar 735 milyon lira oldu. Tüketici kredilerinin 113 milyar 33 milyon lirası konut, 7 milyar 723 milyon lirası taşıt, 89 milyar 240 milyon lirası ihtiyaç, 44 milyar 739 milyon lirası da diğer kredilerden oluştu. Bir haftalık süreçte taksitli ticari kredilerin tutarı, yüzde 0,14 artış kaydederek 136 milyar 676 milyon liraya çıktı. Bankaların bireysel kredi kartları alacak tutarı ise 76 milyar 635 milyon lira olarak hesaplandı. Söz konusu tutar 2 Mayıs'ta 78 milyar 149 milyon lira düzeyindeydi. Bankaların, 9 Mayıs itibarıyla taksitli bireysel kredi kartı alacak tutarı 37 milyar 957 milyon lira, taksitsiz bireysel kredi kartı alacak tutarı ise 38 milyar 678 milyon lira olarak hesaplandı.

Bankacılık sektörünün kredi hacmi azaldı..!

HABER BOMBA
Bankacılık sektörünün toplam kredi hacmi, bir haftada yüzde 0,43 azalarak 9 Mayıs itibarıyla 1 trilyon 92 milyar 698 milyon liraya geriledi.
Söz konusu rakam, 2 Mayıs'ta 1 trilyon 97 milyar 465 milyon lira seviyesindeydi. Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumunun (BDDK) haftalık bültenine göre, mali kesime verilen kredilerin toplamı, aynı dönemde yüzde 2,53 azalışla 24 milyar 322 milyon lira oldu. Bankacılık sektörünün mali kesim hariç toplam kredi hacmi ise bir önceki haftaya göre yüzde 0,36 gerileme göstererek 999 milyar 382 milyon lira olarak gerçekleşti. Söz konusu rakam, 2 Mayıs'ta 1 trilyon 3 milyar lira seviyesindeydi. Mali kesim hariç sektörün spot kredi toplamı da bir haftada yüzde 0,74 azalışla 140 milyar 299 milyon liraya indi. - Tüketici kredileri BDDK verilerine göre, tüketici kredileri tutarı ise bir haftada yüzde 0,17 artarak 254 milyar 735 milyon lira oldu. Tüketici kredilerinin 113 milyar 33 milyon lirası konut, 7 milyar 723 milyon lirası taşıt, 89 milyar 240 milyon lirası ihtiyaç, 44 milyar 739 milyon lirası da diğer kredilerden oluştu. Bir haftalık süreçte taksitli ticari kredilerin tutarı, yüzde 0,14 artış kaydederek 136 milyar 676 milyon liraya çıktı. Bankaların bireysel kredi kartları alacak tutarı ise 76 milyar 635 milyon lira olarak hesaplandı. Söz konusu tutar 2 Mayıs'ta 78 milyar 149 milyon lira düzeyindeydi. Bankaların, 9 Mayıs itibarıyla taksitli bireysel kredi kartı alacak tutarı 37 milyar 957 milyon lira, taksitsiz bireysel kredi kartı alacak tutarı ise 38 milyar 678 milyon lira olarak hesaplandı.

Bankacılık sektörünün kredi hacmi azaldı..!

HABER BOMBA
Bankacılık sektörünün toplam kredi hacmi, bir haftada yüzde 0,43 azalarak 9 Mayıs itibarıyla 1 trilyon 92 milyar 698 milyon liraya geriledi.
Söz konusu rakam, 2 Mayıs'ta 1 trilyon 97 milyar 465 milyon lira seviyesindeydi. Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumunun (BDDK) haftalık bültenine göre, mali kesime verilen kredilerin toplamı, aynı dönemde yüzde 2,53 azalışla 24 milyar 322 milyon lira oldu. Bankacılık sektörünün mali kesim hariç toplam kredi hacmi ise bir önceki haftaya göre yüzde 0,36 gerileme göstererek 999 milyar 382 milyon lira olarak gerçekleşti. Söz konusu rakam, 2 Mayıs'ta 1 trilyon 3 milyar lira seviyesindeydi. Mali kesim hariç sektörün spot kredi toplamı da bir haftada yüzde 0,74 azalışla 140 milyar 299 milyon liraya indi. - Tüketici kredileri BDDK verilerine göre, tüketici kredileri tutarı ise bir haftada yüzde 0,17 artarak 254 milyar 735 milyon lira oldu. Tüketici kredilerinin 113 milyar 33 milyon lirası konut, 7 milyar 723 milyon lirası taşıt, 89 milyar 240 milyon lirası ihtiyaç, 44 milyar 739 milyon lirası da diğer kredilerden oluştu. Bir haftalık süreçte taksitli ticari kredilerin tutarı, yüzde 0,14 artış kaydederek 136 milyar 676 milyon liraya çıktı. Bankaların bireysel kredi kartları alacak tutarı ise 76 milyar 635 milyon lira olarak hesaplandı. Söz konusu tutar 2 Mayıs'ta 78 milyar 149 milyon lira düzeyindeydi. Bankaların, 9 Mayıs itibarıyla taksitli bireysel kredi kartı alacak tutarı 37 milyar 957 milyon lira, taksitsiz bireysel kredi kartı alacak tutarı ise 38 milyar 678 milyon lira olarak hesaplandı.

İsviçre: 4500 Dolarlık Asgari Ücret Önerisi Reddedildi..!

HABER BOMBA
İsviçre'de referandumdan alınan ilk sonuçlar, ülkede saatlik asgari ücretin 25 dolar olması önerisinin reddedildiğini gösteriyor. Öneri kabul edilseydi, İsviçre dünyada asgari ücretin en yüksek olduğu ülke olacaktı. Teklife destek verenler hayat pahalılığı karşısında bunun gerekli olduğunu söylüyordu. Öneriye karşı çıkanlar ise bunun üretim maliyetlerini artıracağını, gençlerin iş bulmaları zorlaşacağı için işsizliğin artacağını savunuyordu.
Ülkede "adil ücret" önerisinin yanında bir dizi başka konuda da referandum yapıldı. Bunlar arasında İsviçre Hava Kuvvetleri'ne İsveç yapımı Gripen savaş uçaklarının alımı ve hüküm giymiş pedofillerin ömür boyu çocuklarla çalışmasının yasaklanması da var.
Ancak sendikaların desteklediği yıllık asgari ücretin 53,600 dolardan az olmamasına ilişkin öneri en fazla tartışılan konu oldu.
Sendikalar, Cenevre ve Zürih gibi kentlerde yaşam maliyetinin yüksek olması nedeniyle ayda en az 4 bin Frank gerektiğini söylüyor ve ülkede asgari ücret uygulaması olmamasına tepki gösteriyorlar. İsviçre dünyanın en zengin ülkelerinden biri.
İsviçre'nin komşusu Almanya'da saatlik asgari ücret 2017'den itibaren 8.5 Euro (11.69 dolar) olacak. İngiltere'de saatlik asgari ücret 10.55 dolar. ABD'de ise Başkan Barack Obama 7.25 dolar olan asgari ücreti 10.10 dolara çıkarmak istiyor.

İsviçre: 4500 Dolarlık Asgari Ücret Önerisi Reddedildi..!

HABER BOMBA
İsviçre'de referandumdan alınan ilk sonuçlar, ülkede saatlik asgari ücretin 25 dolar olması önerisinin reddedildiğini gösteriyor. Öneri kabul edilseydi, İsviçre dünyada asgari ücretin en yüksek olduğu ülke olacaktı. Teklife destek verenler hayat pahalılığı karşısında bunun gerekli olduğunu söylüyordu. Öneriye karşı çıkanlar ise bunun üretim maliyetlerini artıracağını, gençlerin iş bulmaları zorlaşacağı için işsizliğin artacağını savunuyordu.
Ülkede "adil ücret" önerisinin yanında bir dizi başka konuda da referandum yapıldı. Bunlar arasında İsviçre Hava Kuvvetleri'ne İsveç yapımı Gripen savaş uçaklarının alımı ve hüküm giymiş pedofillerin ömür boyu çocuklarla çalışmasının yasaklanması da var.
Ancak sendikaların desteklediği yıllık asgari ücretin 53,600 dolardan az olmamasına ilişkin öneri en fazla tartışılan konu oldu.
Sendikalar, Cenevre ve Zürih gibi kentlerde yaşam maliyetinin yüksek olması nedeniyle ayda en az 4 bin Frank gerektiğini söylüyor ve ülkede asgari ücret uygulaması olmamasına tepki gösteriyorlar. İsviçre dünyanın en zengin ülkelerinden biri.
İsviçre'nin komşusu Almanya'da saatlik asgari ücret 2017'den itibaren 8.5 Euro (11.69 dolar) olacak. İngiltere'de saatlik asgari ücret 10.55 dolar. ABD'de ise Başkan Barack Obama 7.25 dolar olan asgari ücreti 10.10 dolara çıkarmak istiyor.

İsviçre: 4500 Dolarlık Asgari Ücret Önerisi Reddedildi..!

HABER BOMBA
İsviçre'de referandumdan alınan ilk sonuçlar, ülkede saatlik asgari ücretin 25 dolar olması önerisinin reddedildiğini gösteriyor. Öneri kabul edilseydi, İsviçre dünyada asgari ücretin en yüksek olduğu ülke olacaktı. Teklife destek verenler hayat pahalılığı karşısında bunun gerekli olduğunu söylüyordu. Öneriye karşı çıkanlar ise bunun üretim maliyetlerini artıracağını, gençlerin iş bulmaları zorlaşacağı için işsizliğin artacağını savunuyordu.
Ülkede "adil ücret" önerisinin yanında bir dizi başka konuda da referandum yapıldı. Bunlar arasında İsviçre Hava Kuvvetleri'ne İsveç yapımı Gripen savaş uçaklarının alımı ve hüküm giymiş pedofillerin ömür boyu çocuklarla çalışmasının yasaklanması da var.
Ancak sendikaların desteklediği yıllık asgari ücretin 53,600 dolardan az olmamasına ilişkin öneri en fazla tartışılan konu oldu.
Sendikalar, Cenevre ve Zürih gibi kentlerde yaşam maliyetinin yüksek olması nedeniyle ayda en az 4 bin Frank gerektiğini söylüyor ve ülkede asgari ücret uygulaması olmamasına tepki gösteriyorlar. İsviçre dünyanın en zengin ülkelerinden biri.
İsviçre'nin komşusu Almanya'da saatlik asgari ücret 2017'den itibaren 8.5 Euro (11.69 dolar) olacak. İngiltere'de saatlik asgari ücret 10.55 dolar. ABD'de ise Başkan Barack Obama 7.25 dolar olan asgari ücreti 10.10 dolara çıkarmak istiyor.

Haber Bomba